Page 24 - kdk-sempozyum-3
P. 24

beri doğru çıkmasına rağmen sorunun çözümüne yönelik ciddi adım-
               lar maalesef hâlâ atılamadı. Çünkü; buradaki 2 milyon insan İran’a git-
               miyor, 2 milyon insan Rusya’ya gitmiyor, 2 milyon insan benim ülkeme
               geliyor ve bunun bedelini biz ödüyoruz.
               Şu  ana  kadar  6,5  milyar  dolar  biz  burada  bu  çalışmalar  için  destek
               verdik. Biz, insani desteği verirken birileri de oraya uçaklar gönderiyor,
               silahlar gönderiyor, bu şekilde Suriye, Irak buradaki bu karışıklıkların
               yüzbinlerce insanın ölümünün seyrini yapıyorlar, insani olan bu mu?
               Peki, buna karşı bir ses var mı? Maalesef!
               Ben  buradan  bir  kez  daha  uluslararası  topluma  sesleniyorum;  Suri-
               ye’deki  sorunun  çözümü,  ülkedeki  zalim  rejimin  bir  an  önce  alaşağı
               edilip yerine halkın idarene ve bölgenin gerçeklerine dayalı bir yöne-
               timin işbaşına gelmesinin sağlanmasından geçiyor. Bu süreçte önce-
               likle ülkemiz sınırları boyunca terör örgütlerinden arındırılmış güvenli
               bir bölge oluşturulmasına ihtiyaç var. Bu uygulama hem yeni mülteci
               akımlarının  önüne  geçilecek,  hem  de  Avrupa  kapılarına  dayanan  in-
               sanlara kendi ülkelerinde yardım eli uzatılabilmesine imkân verecektir.
               Aksi takdirde, ülkedeki ateşin büyümesi, çatışmaların yayılması ve yeni
               mülteci dalgalarının oluşması kaçınılmaz bir hâl alacaktır.
               2011 yılından beri Suriye nüfusunun yarısından fazlasını oluşturan 12
               milyon kişi yerinden olmuştur. Bunların bir kısmı Suriye dışına çıkmış-
               tır, bir kısmı Suriye içinde evlerinden olmuşlardır, farklı illere geçmek
               suretiyle yer değiştirmişlerdir.
               Bunların sadece 5 milyonu ülke dışında bulunuyor. Çatışmalar sürdüğü
               müddetçe yerlerinden olan diğer insanların da yönlerini ülke dışına çevi-
               receği açıktır. Açıkça bunları görüyoruz, inanıyorum ki dünyada bunları
               takip ediyor. Sorun her an katlanarak büyüme potansiyeline sahiptir.
               Aynı durum bölgedeki diğer ülkeler için de geçerlidir. Bu ülkelerde ken-
               di toplumlarının gerçeklerine uygun, kendi halklarının taleplerini yansı-
               tacak yönetimlerin oluşmasına imkân sağlanmadığı müddetçe yaralar
               kanamaya devam edecektir.

               Batı ülkeleri kendi vatandaşlarının huzuru ve refahının bölgedeki ve
               dünyadaki diğer gelişmelerden bağımsız olmadığını artık görmek zo-
               rundadır. Kendi insanlarının günlük meselelerine kulak vermek için her
               türlü çabayı gösterenler sadece ve sadece hayatta kalma mücadelesi
               içindeki  milyonlara  sırtını  dönemez,  dönmemelidir.  Aksi  bir  durum,


          22        |  III. ULUSLARARASI OMBUDSMANLIK SEMPOZYUMU
   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29