Page 54 - kdk-sempozyum-3
P. 54

M. NİHAT ÖMEROĞLU (Kamu Başdenetçisi)
               Sayın Hocam siz tamamlayın ben konuşmanıza mani olmayayım.


               OTURUM BAŞKANI: Hayır, rica ederim buyurun.

          M. NİHAT ÖMEROĞLU (Kamu Başdenetçisi)

               Sudan  Ombudsmanının  sorduğu  soruya  bir  katkıda  bulunmak  istiyo-
               rum, daha doğrusu sizin verdiğiniz cevaba katkıda bulunmak istiyorum.

               Şüphesiz Türkiye lâik bir Cumhuriyettir ve tüm inançlara karşı, mez-
               heplere karşı, dinlere karşı aynı mesafededir. Ancak, ülkemizin sizin de
               buyurduğunuz gibi büyük çoğunluğu Müslümanlardan oluşmaktadır.
               Her ne kadar lâik kanunlara göre Cumhuriyetimiz idare ediliyorsa da,
               sonuç itibariyle büyük çoğunluğu Müslüman olan toplumun istekleri
               din ve vicdan özgürlüğü çerçevesinde idare tarafından da yerine geti-
               rilmektedir veyahut da bize intikal ettiği vakit biz bunun din ve vicdan
               özgürlüğü çerçevesinde yanlış olduğunu tespit edip bu konuda öneri-
               lerde bulunuyoruz, tavsiyede bulunuyoruz.
               Bunlardan  bir  tanesi  biliyorsunuz  “Başörtüsü  Kararı”  idi.  Türkiye’de
               kangrenli bir sorundu; başörtülü hanımlarımız kamuda görev yapamı-
               yordu; öğrencilerimiz üniversiteye gidemiyorlardı; aşağı yukarı 30 yıllık
               bir dönemi kapsıyordu. Fakat bundan 3 yıl önce, 2013 yılında bize de
               bu konuda bir şikâyet başvurusu oldu. Biz kamuoyunda “başörtüsü”
               denilmekle beraber kılık kıyafet konusunda Başbakanlığa bir tavsiyede
               bulunduk ve artık o yönetmelikteki “başı açık şekilde” düzenlemesinin
               kaldırılmasına, bunun din ve vicdan özgürlüğüne aykırı olduğuna, ulus-
               lararası, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararlarını göz
               önüne alarak karar verdik ve idare de buna uydu; bu birincisi.

               İkincisi  de;  her  ne  kadar  lâik  bir  devlet  olsak  da,  Anayasamız
               biliyorsunuz  “Din  ve  Ahlâk  Kültürü”  derslerini  de  koymuştur.  Bu  da
               anayasal yükümlülüktür. Her ne kadar lâik Cumhuriyet de olsak her
               zaman  için  yönetimimiz,  Cumhuriyetimiz  ve  kanunlarımız  din  ve
               vicdan  özgürlüğü  çerçevesinde  büyük  çoğunluğu  Müslüman  olan
               ülkede  Müslümanların  değerlerine,  inançlarına  da  saygılı  birtakım
               düzenlemeler ve uygulamalar yapmaktadır.
               Bunu açıklamak istedim, teşekkür ederim.


          52        |  III. ULUSLARARASI OMBUDSMANLIK SEMPOZYUMU
   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59