Page 62 - kdk-sempozyum-3
P. 62

arabulucusunun  uluslararası  arenadaki  eylemleri  ve  farklı  bölgesel,
               uluslararası ağlara etkisi sayesinde, yönetim konseyi tarafından adlandı-
               rılan insan hakları için benzer arabuluculuk konusunda ulusal konseyin
               belirgin rolü resmen tanınmasının sağlanması adına Cenevre’de Birleş-
               miş Milletler İnsan Hakları Konseyi kurulmuştur. Fas,  bu dileği gerçek-
               leştiren önemli kararlar alan BM Genel Kurul kabulünün arkasındadır.

               Bu uluslararası bağlamda bizim dostane ilişkiler kurduğumuz ve farklı
               modellerin varlığını benimsediğimiz birçok ülke ile ayrıcalıklı uyumu-
               muz vardır. Bazıları tek danışman ile veya belirli birimlerin sorumlu uz-
               man birimlerine sahip ulusal insan hakları komisyonu ile ayarlamalar
               yapmıştır. Bu durumda klasik idari arabuluculuk, arabuluculuk ihtiya-
               cı yakın, uygun ufuklar yaratmak amacıyla çaba sarf edenler için çok
               mütevazı kalır. Diğerleri, aksine, insan haklarının özel ve ayrıştırılmış
               amaçları doğrultusunda farklı yapılar kurmuştur. Bu açıdan, arabulu-
               culuk oluşumu tamamen otonomdur ve geleneksel İslam Divanı Al Ma-
               dhalim mahkemelerinde (bazen idari mahkemelerle karıştırılır) çeşitli
               söylemlere sahiptir.
               Halkın avukatı veya savunma ya da daha doğrusu hakların savunucusu
               veya şikâyet amiri, ne yazık ki diğer ülkeler esasen siyasi olan birçok
               sebepten dolayı öyle ya da böyle bir formül bulmakta gecikiyorlar. Aynı
               zamanda, kamuoyunun bazı dezavantajlı ve marjinalleştirilmiş sosyal
               gruplara dair artan endişelerini de not ediyoruz. Arabuluculuk göre-
               vi yapan Ombudsman kurumları ve İnsan Hakları Konseyi gibi birçok
               kurum  yanında,  diğer  kurumlar  da  çocuk  hakları  ve  engelli  kişilerin
               haklarını savunuyor. Son dönemdeki eğilimin, tüm bu insan haklarını
               savunan kurumları tek bir kurum altında toparlama yönünde olmasına
               rağmen,  beyan  edilmiş  ve  edilmemiş  gerekçeler  için  uzun  vadeli  bir
               evrim gerekebilir. Ancak, bu durum elbette ki bütçe yönetimi ve idare-
               ciler açısından anlaşılabilir bir sorunsaldır.

               Kısaca  Birleşmiş  Milletler  sözleşmelerine  göre;  farklılıklar  ve  tehlike
               halinde  insan  haklarının  korunması  kaygısı  ve  bunların  bulunmadığı
               ülkelerde, bölgesel uluslararası ağlar tarafından gönüllü takip ve des-
               tekler sağlanması sayesinde; ben farklı ülkelerdeki ve tüm ülkelerdeki
               arabuluculuk kurum sisteminin kısa vadede kamuoyunun özlemleri-
               ne tepki amacıyla siyasi arenada ezici bir bileşeni olarak daha az ya
               da genelleştirme olarak her yerde halkın taleplerine cevap vermenin
               mümkün olacağına oldukça ikna oldum.


          60        |  III. ULUSLARARASI OMBUDSMANLIK SEMPOZYUMU
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67