Page 286 - temel-haklar
P. 286
lüzum gösterilen paraların “Suriye Uyruklu Özel ve Tüzel Kişilere Ait
Mallar” adıyla adi emanetler defterinde açılan partiye kaydolunacağı-
nın düzenlendiği, dava dosyasının incelenmesinden; davacının Suriye
Devletinin ... İli ... İlçesinde bulunan taşınmazlarına 1966 yılında el
konulmak suretiyle tasarrufunun engellendiğinin, 1062 sayılı Yasaya
dayanılarak çıkarılan 1.10.1966 tarih ve 6/7104 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararına ek yönetmelik hükümleri uyarınca da buna misilleme olarak
Suriye Vatandaşlarının Türkiye’de bulunan taşınmazlarına kısıtlayıcı
tedbirler konulduğunun, 26.2.1971 tarihli protokolle bu tedbirlerin
kısmen kaldırılarak, protokolün 4. maddesinin 2. fıkrası gereği davacı-
ya ödemede bulunulduğunun, daha sonra davacıya Hatay’ın Reyhanlı
İlçesindeki Suriye uyruklu kişilere ait 400 dekarlık yerin kiralandığı-
nın, davacının 1984 yılına kadar bu taşınmazlara tasarruf ettiğinin
ve 1984 yılında da 91 sayılı genelge uyarınca kiralama uygulamasın-
dan vazgeçildiğinin, emlak sorununun çözümü konusunda Türkiye ve
Suriye Hükümeti arasında 9.5.1972 tarihli protokol hazırlandığının,
24.2.1976 tarih ve 1937 sayılı yasa ile kabul edildiğinin, Bakanlar
Kurulunun 28.2.1983 tarih ve 83/6123 sayılı kararıyla bunun onay-
landığının, ancak Milli Güvenlik Kurulunun, sözleşmenin yürürlüğe
girmesini sakıncalı bulması üzerine onay belgesinin teatisinin Başba-
kanlığın 22.4.1984 tarihli talimatına dayanılarak durdurulduğunun,
ayrıca, 1966 yılında konulan kısıtlayıcı önlemlerin kaldırılması hak-
kında iki ülke yetkilileri tarafından Türkiye Suriye Karma Ekonomik
Komisyonu çerçevesinde 9.2.1983 tarihinde imzalanan protokolün de
yürürlüğe konulmadığının anlaşıldığı; bu durumda, Suriye’deki ta-
şınmazına el konulan ve tasarruf etmesi engellenen davacının
gelir yoksunluğuna uğramasında kusurlu davrandığı sabit olan
davalı idarece, 1062 sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca Suri-
ye uyruklu vatandaşların Türkiye’deki taşınmazlarından elde
edilen ve bankada bloke tutulan gelirlerden, davacının kanıt-
layacağı nispetteki zararının ödenmesi gerekirken, bu yoldaki
isteminin reddedilmesinde mevzuata uyarlık bulunmadığı ge-
rekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir.
Davalı idare, hukuka aykırı olduğu savıyla anılan kararın temyizen
incelenerek durdurulmasını istemektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bo-
zulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 3622 sayılı
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 281