Page 325 - temel-haklar

gerekçesi olmaksızın sözleşme yapmaktan imtina ettiği için teslim
ettiği malların kendisinin veya bedelinin tarafına iadesini talep etti-
ği, idarenin bu talebine herhangi bir cevap vermediği, aynı şekilde şi-
kayetçi tarafından gönderilen 26/4/2013 tarihli noter ihtarnamesi ile
ilgili olarak da bir işlem yapılmadığı, ayrıca teslim edilen mallara iliş-
kin 8/4/2013 tarihinde rayiç bedel tutanağı düzenlendiği, 28/5/2013
tarihinde bağış kodu ile taşınır işlem fişi düzenlenmek suretiyle idare
kayıtlarına alındığı, şikayetçinin iade talepleri karşısında idarenin her-
hangi bir işlem tesis etmediği anlaşılmıştır.
28. Kurumumuzun 5/12/2013 tarihli ve 8029 sayılı yazısı ekindeki
Gönderme Kararına istinaden, şikayetçiye BİMER aracılığıyla yaptığı
başvuruya 26/11/2013 tarihinde e posta ile cevap verildiğinden Rek-
törlükçe ayrıca bir yazışma yapılmadığı görülmüştür.

29. Bağışlama söz vermede; bağışlayan borç altına girmektedir ve
girmiş olduğu borç bağışlama sebebini oluşturmaktadır. Bağışlama
sözü verme, borçlandırıcı işlemi, bağışlama ise tasarruf işlemini oluş-
turmakta olup, yapılan bağışlama ifa sebebini teşkil etmektedir.
30. Bağışlama sözü verme konusunda kanun koyucu bir şekil şar-
tı öngörmüştür. Borçlar Kanununun 26 ncı maddesi gereğince de ba-
ğışlama sözü vermede kıyasen taşınmazlar ve taşınmaz niteliğindeki
şeyler için resmi şekil aranmaktadır. Taşınmaz dışında kalan şeyler ile
ilgili olarak bağışlama sözü verme de yazılı şekil aranmaktadır. Borçlar
Kanunu 288 inci maddesinde “bağışlama sözü vermenin geçerliliği, bu
sözleşmenin yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır» şeklinde düzenlemiş-
tir.
31. Bağışlama sözleşmelerinde de yukarıdaki anlatıma para-
lel olarak bağışlayan bağışlama sözleşmesine koşul koyabilir.
32. Yüklemeli bağışlamada; bağışlayan kendi malvarlığından bir
bağışlama yapmakta ve bağışlanana malvarlığından bir değer kazan-
dırmakta ancak aynı zamanda da bağışlayan bağışlanandan belirli bir
edimde bulunmasını ya da bulunmamasını şart koşmaktadır. Borçlar
Kanunu 291 inci maddesinde bu durum “bağışlayan bağışlamasına
yüklemeler koyabilir” şeklinde düzenlenmiştir. Bir şeyin yapılması ya
da yapılmaması bağışlayan tarafından şart koşulduğundan bu husus
teknik anlamda bir edim değil, bir mükellefiyettir. Bağışlanan; mü-
kellefiyet gereği bir şeyi yapmayı ya da yapmamayı üstlenmektedir.

320 KAMU DENETÇILIĞI KURUMU