Page 112 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 112

2. GÜN





                  ilişkilerimiz olan, aynı kültürden gelen bu insanlara kapımızı açmak duru-
                  mundaydık ve açtık ve ekmeğimizi paylaştık. Bizim kullandığımız bir kelime
                  vardır bilirsiniz, “rızkı Allah verir” deriz, “verdikçe artar” deriz, “paylaştıkça
                  bereketlenir” deriz. Biz de böyle yaptık, imkanlarımızı ülkemizin sınırlarına
                  gelen bu kardeşlerimizle paylaştık. Biraz evvel anlatıldığı gibi bu kardeşleri-
                  miz içerisinde tabii ki kadınlar, çocuklar, yaşlılar, engelliler kısaca dezavan-
                  tajlı gruplar diyeceğimiz grupların sıkıntıları daha fazla, onlara daha fazla
                  dokunmak gerekiyordu, politikalarımızı biraz da bu yönde arttırarak yaptık.
                  Bunlardan kısa kısa bahsedeceğim inşallah.

                  Kamu Denetçiliği Kurumu ile Başkanı bulunduğum Dilekçe Komisyonu ara-
                  sında şöyle bir ilişki var değerli katılımcılar, Dilekçe Komisyonu Türkiye Büyük
                  Millet Meclisinin denetim faaliyeti yapan iki komisyonundan bir tanesidir. Biri-
                  si Dilekçe Komisyonu, diğeri İnsan Hakları İnceleme Komisyonu. Kamu Denet-
                  çiliği Kurumu veya Ombudsman dediğimiz bu kurumun başkan ve üyelerinin
                  seçimi bizim de içinde bulunduğumuz karma komisyon tarafından yapılır ve
                  her yıl Kamu Denetçiliği Kurumu Raporu bizim Komisyonumuzun süzgecin-
                  den geçer ve Genel Kurula sunulur. Yani Kamu Denetçiliği Kurumunun yaptığı
                  bütün çalışmalar bizim tarafımızdan da incelenir. Bu anlamda göçmenlerle
                  ilgili  yapılan  çalışmalar,  bu  dezavantajlı  gruplarla  ilgili  yapılan  çalışmalarla
                  yakın ilişki halindeyiz ve sunulan raporlarda da bunları yakinen takip ediyo-
                  ruz Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonu olarak bize, Türkiye’de yaşayan
                  vatandaşlarımız gibi karşılıklılık esasına dayanan yabancı vatandaşlarımız da
                  müracaat edebiliyor. Bu Komisyonumuz 1876 yılında kuruldu yani Türkiye’de
                  vatandaşa dokunmak, dilekçe hakkı Cumhuriyetle birlikte değil 1876 yılından
                  beri, Osmanlı’dan beri var olan bir konudur ve ilk ismimiz Arzuhal ve İstida En-
                  cümenidir. Dilekçe Komisyonu eski adıyla Arzuhal ve İstida Encümenine Türk
                  siyasi tarihinin önemli isimleri de üye olarak çalışmıştır. Bu Komisyonun öne-
                  mini anlatmak adına söylüyorum Rahmetli Başbakanımız Adnan Menderes
                  de bu Komisyonun üyesi olarak çalışmıştır ve Türkiye’de yasaların çıkartılması
                  ve siyasetin oluşması bu komisyona gelen dilekçelerin incelenerek yol haritası
                  çıkartılmasıyla olur. Bu anlamda bu Komisyonumuz gerçekten Türkiye siyase-
                  tine yol veren bir komisyondur diyebilirim.
                  Coğrafik konumumuzdan kaynaklanan nedenlerle başta Suriyeli vatandaş-
                  lar  olmak  üzere  çeşitli  nedenlerle  ülkelerinden  gelen  sığınmacıların  hem
                  geçiş güzergahı hem de hedef ülkesi konumunda bulunmaktadır ülkemiz.
                  Türkiye’de bulunan bu sığınmacıların sorunların tespit edilmesi, konuya dair
                  hukuki altyapıdaki eksikliklerin ortaya konulması ve bunların topluma uyu-
                  munun sağlanmasında karşılaşılan problemlerin belirlenmesi çok önemlidir



                  110
   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116   117