Page 116 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 116
2. GÜN
Makedonya Cumhuriyeti coğrafi konumu itibariyle Balkan Rotası olarak ad-
landırılan güzergahın bir bölümüdür ve Batı Avrupa ülkelerine ulaşmak ni-
yetinde olan kişiler için kilit geçiş noktasını oluşturmaktadır. Makedonya’da
2012, 2013 ve 2014 yıllarında transit geçen veya ülkede kalan çok sayıda mül-
teci mevcut yetkililerin pek dikkate almadığı daha kalabalık sayıda mülteci
akını olasılığının ilk ipucunu oluşturmaktaydı. Yabancılar ve iltica talebinde
bulunanlara ait merkezilerin yönetim mekanizması olarak ziyaretlerimiz
Makedonya’nın olası yoğun sığınmacı ve mülteci akınıyla yüzleşme konu-
sunda ne maddi ne de kadro kapasitesine sahip olmadığını göstermiştir. Bu
bağlamda yetkililerden birkaç sefer yurtiçinde geçerli olacak planlamalar,
organlar ve organizasyonlar arasında olduğu gibi uluslararası düzeyde de
komşu ülkelerle iletişim ve koordinasyonu iyileştirme amaçlı kapasitelerin
güçlenmesine ait somut önlem ve etkinliklerin alınmasını talep ettim. Mül-
teci krizine bağlı olan risk ve teşvikler konusunda yapılan uyarılara rağmen
yetkililerin bunu dikkate almamaları ve sorumsuz politikaları mülteci akını-
na karşı Makedonya’yı hazırlıksız yakalamıştır.
Krizin başlangıcında resmi, hukuki önlemler çok sayıda kadın ve çocuk mül-
tecilerinin mağdur duruma düşmelerine, insan kaçakçılığı ve insan ticareti
yanı sıra tehditlere, şantajlara, tecavüzlere, fiziksel ve psikolojik şiddet ve
sömürüye maruz kalmalarını doğrudan etkilemektedir. Yetkili makamlar
tarafınca tutuklanma korkusundan ve yasal geçiş yollarını kullanmaktan
yoksun olmaları sebebiyle mülteciler Makedonya topraklarını yürüyerek
geçmek zorunda kalmaktaydı. Yol gösterici olarak genellikle demiryollarını,
tren raylarını kullanıyorlardı. Bu durum çoğu mültecinin hayatını kaybetme-
sine neden oldu. Makedonya tren raylarında çoğu kadın ve çocuk olmak
üzere 20’nin üzerinde mülteci hayatını kaybetti.
Mültecilerin transit geçişleri 2015 yılı haziran ayında başladı ve Mart 2016
yılı Balkan Rotasının ve sınırların resmi olarak kapanmasına kadar devam
etti ve mültecilerin kaotik kabulü ve nakliyesi ile nitelendirildi. Bu dönemde
Yunanistan ve Sırbistan sınır hatlarında iki geçici transit mevkii kuruldu ve
mültecilerin transit geçişlerini örgütleme ve kolaylaştırma amacını taşıyor-
du. Buna rağmen sınır hatlarında yetkililer arasında zayıf iletişim ve koordi-
nasyon sınır rotalarında sevimsiz sahnelere yol açtı. Mülteciler bir ülkeden
başka bir ülkeye geçiş için çok ağır hava koşullarında ve kötü yollardan on-
larca kilometre yürüme mecburiyetindeydi. Bu durum özellikle yaşlı kişiler,
küçük çocuklar ve özürlü kişiler için büyük ve ciddi bir sorun ve engel oluştu-
ruyordu. Bu mağdur insanların bizim de çoğu sefer çağrıda bulunduğumuz
gibi örgütlü taşımaya ihtiyaçları vardı.
114