Page 120 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 120

2. GÜN





                  açtığımız 2.9 milyon Suriyeli bu durumun en açık örneğidir. Yine Suriye dı-
                  şındaki ülkelerden de savaş ve karmaşa ortamından da kaçanların ülkemiz
                  tarafından kabul edildiğini de belirtmek isterim. Ülkemiz hali hazırda 161.912
                  uluslararası koruma başvuru ve statü sahibi kişinin de ev sahipliğini yap-
                  maktadır. 2015 yılında ülkemize yapılan iltica başvurusu 64.232, 2016 yılında
                  66.167’dir. Suriye’nin dışından gelen ülkelerden gelenlerin oluşturduğu ra-
                  kam, bu sayılara Irak’tan gelen 207.000 kardeşimiz dâhil değildir.
                  Saygıdeğer Katılımcılar, Türkiye, Suriye’den ülkemize koruma bulmak ama-
                  cıyla gelmeye başladıkları ilk günden bu yana öncelikle acil tedbirler alarak
                  sistematik çözümler geliştirmiş, devamında başta Suriyelilerin hukuki statüle-
                  rini netleştirecek, daha sonra da kendilerine uygulanacak rejimleri belirleye-
                  cek çalışmalar ortaya koymuştur. Geçmiş yıllarda da olduğu gibi son yıllarda
                  yaşanan iç karışıklıkların başlamasından bu yana Suriye ile güçlü tarihi bağları
                  olan Türkiye Cumhuriyeti bu durumdan etkilenen Suriye vatandaşları için açık
                  kapı politikası izlemiştir. Birçok mevzuat çalışması yaptık, Yabancılar ve Ulus-
                  lararası Koruma Kanunu Meclisimizden geçti, Yönetmelikler çıkartıldı, huku-
                  ki rejim, kişilere verilecek statüler tüm prosedürler verilen hizmetlerin hepsi
                  mevzuat anlamında çok sağlam bir zemine oturtuldu. Yapılan düzenlemeler-
                  le Türkiye’de geçici koruma statüsünde bulunan Suriyelilerin özellikle eğitim,
                  sağlık hizmetleri, iş piyasasına dahil olma gibi hak ve hizmetlere erişimi müm-
                  kün olup, ilgili haklar hukuki güvence altına da alınmıştır.

                  Saygıdeğer Katılımcılar, Avrupa Birliği iltica alanında uluslararası hukuka uy-
                  gun insan hakları odaklı bir yaklaşım sergilediğini ifade etmektedir. Ancak
                  aynı Avrupa 2015 yılında Avrupa’ya gelen göç akımı karşısında aciz kalarak
                  Geçici Koruma Direktifini bile devreye koyamamıştır. Aksine katı sınır poli-
                  tikalarını arttırmış, göçe güvenlik odaklı yaklaşmıştır. Güvenlik odaklı yakla-
                  şım sonrası örnek vermek gerekirse, belki bunu ifade edebilirim. Geçtiğimiz
                  hafta bir Suriyeli ailemiz vardı, Avrupa ülkesine yerleştirdik. Babaları vefat
                  etmiş Suriye’de, anne ve dört çocuk Suriye’den Avrupa ülkesine yerleştiril-
                  mesine rağmen burada uyum sağlayamadıkları için tekrar Türkiye’ye dönen
                  aileler bile var. Bu güvenlik yaklaşımı sonucunda gerçekleşen örnekleri de
                  görüyoruz. Dünya kamuoyu Türkiye’deki ve kriz bölgelerine komşu ülke-
                  lerdeki göçmen mültecilerin durumunu göz ardı etmiştir. Avrupa ülkeleri
                  bu hareketlilik kendisine doğru yöneldiğinde kalıcı ve uzun soluklu çözüm-
                  ler bulmak yerine kısa vadeli çözümler getirmeye, geliştirmeye çalışmıştır.
                  Ancak bu durum gerek Akdeniz ve Ege Denizinde gerekse Avrupa ülkeleri
                  sınırları arasında birçok düzensiz göçmenin hayatını kaybetmesini engelle-



                  118
   115   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125