Page 168 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 168
2. GÜN
bakıyoruz, bu konudaki sıkıntıların ne olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Çün-
kü bizim yurtdışında yaşayan bayağı yüksek sayıda bir insanımız var, 6 mil-
yonu aştı, bunun 3 milyondan fazlası zaten Almanya’da yaşıyor, diğer Avru-
pa Birliği ülkelerinde de çok sayıda.
Sayın Başkanım, ben haddime değil ama size şey önerebilir miyim? Sizi şöyle
alsak, çok zor olacak sizin için, sürekli oraya dönmek zorunda kalacaksınız.
Öyle mi? Tamam, pekala, tamam. Ama o çok sıkıntılı olabilir, tamam, ben bu
şekilde görebiliyorum, sıkıntı yok.
İSMAİL RÜŞTÜ CİRİT
Oturum Başkanı - Yargıtay Başkanı
Buradan bakabilirim, bunu biraz öne alalım ama isterseniz…
DOÇ. DR. MURAT ERDOĞAN
Hacettepe Üniversitesi
Şimdi devam ediyorum. Biz Türkiye’de yaşayan mültecilere bakarken, Su-
riyelilere bakarken yurtdışındaki Türklerin edindiği tecrübeler bize rehber
oldu. Çünkü şöyle bakıyoruz, diyoruz ki, eğer Türk’ün eğitim sorunu varsa
Almanya’da ya da Fransa’da ya da Belçika’da, eğer Türk ayrımcılığa uğruyor-
sa, eğer Türk Alman’ın benim işimi elimden alıyorsun kaygısıyla karşı karşıya
kalıyorsa şu an insani karşılaşmalarda, toplumsal karşılaşmalarda çok ben-
zer olayları biz de burada yaşıyoruz. Biz birçok çalışma yaptık, toplumsal
kabul düzeyini anlamaya çalıştık Türkiye’de, Türkiye’nin göç tarihine baktık
Anadolu toprakları müthiş bir alan, sürekli göçler yaşanıyor, 14. Yüzyıldan
günümüze kadar Yahudi göçüne, Balkan göçlerine, Kafkas göçlerini, hep-
sini anlamaya çalıştık ve neticede, şu anki topraklar ne kadarını kaldırabilir,
nasıl ileriye gidebiliriz onu çözmeye çalışıyoruz ama bir tane örnek vere-
yim size. Cumhuriyet kurulduğundan itibaren iskan politikası çerçevesinde
Türk soyluları Türkiye’ye getirmek ve bir Ulus devlet kurmak için özel bir
çaba sarf etti, Türkiye’ye Balkanlarda, Orta Asya’dan, Kafkaslardan gelen,
1923’ten 2011’e kadar gelenlerin toplam sayısı 1.8 milyon. Bizim son 5 sene-
de aldığımız sayı, 3.5 milyonu aştı, 2010 yılında Türkiye’deki mülteci sayısı 40
bin idi, 6 sene sonra bu 40 bin sayısı 3.5 milyona çıktı. Dolayısıyla karşımızda
çok ciddi bir alan var, sorun demek istemiyorum ama bazen de kendimi-
zi yaptıklarımıza çok kaptırıyoruz, bazen de biraz fazla duygusal oluyoruz,
geleceği nasıl planlayacağız, süreci nasıl yöneteceğiz, bazı noktalarda biraz
eksikliğimiz oluyor.
166