Page 188 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 188
2. GÜN
selesine böyle yaklaşılması için önce maalesef özellikle Batı’daki siyasi karar
alıcıların göç meselesine bakış açısını değiştirmesi lazım. Bizim için göç me-
selesi, göçmen meselesi bir insanlık sorunudur. Maalesef Batı’da siyasetçi-
lerin büyük bir çoğunluğu için Suriyeli göçmenler meselesi, efendim Irak-
lı göçmenler meselesi, mülteciler meselesi bir Şark meselesidir, bir Doğu
problemidir. Bunu bir insanlık problemi olarak görmezler. Doğu’ya ait, bar-
bar Doğu’ya ait bir gelişme olduğu için onu oralarda durdurmak isterler.
Onun için demin saydığım üç maddenin üzerinde siyaseten yoğunlaşmak-
tan bu maddelerin ortaya çıkarttığı sonuçlarla yüzleşmekten kaçarlar, kaçı-
nırlar. Ama bir kere daha ifade ediyorum, bu meseleyi bir insanlık meselesi
olarak görmedikçe, bunu bir Şark meselesi olarak ele aldıkça bu meselenin
çözülmesinin imkânı ve ihtimali yoktur. Temel meselemiz bu göç mesele-
sindeki temel farklılığımız da burasıdır, bu bir insanlık meselesidir. Bu insan-
lık meselesini çözmek için kafa yormak mecburiyetindeyiz, yeni kurumlar
oluşturmak mecburiyetindeyiz, göçmen meselesini cılız omuzların üstüne
bıraktığımız uluslararası kurumları güçlü hale getirmek ya da gerekiyorsa
yeni kurumlar oluşturmak durumundayız.
Konuşmamın sonunda bununla ilgili birkaç temel noktayı sizlerle paylaşa-
cağım ve sizlerden müsaade isteyeceğim. Evet, bugün dünyada bir takım
kalkınma yardımları yapan kuruluşlar var. Dünya Bankası gibi, IMF gibi, ül-
kelerin ajansları gibi kalkınma yardımları yapan kuruluşlar var. Ayrıca proje
yardımları yapan kuruluşlar da var yani yoksulluğun ortadan kaldırılması için
proje yardımları yapan kuruluşlar var; Birleşmiş Milletler gibi, Avrupa Birliği
gibi, OECD gibi. Buna benzer kuruluşların hepsinin ortak tarafı hem kalkın-
ma yardımlarında hem yoksulluğun önlenmesiyle ilgili proje çalışmalarında
mutlak surette başarısız olmalarıdır. Evet, belki örnek olarak başarılı gös-
terecek birkaç proje olabilir ama totaline baktığınızda kusura bakmayın bu
kurumların tamamı kalkınma yardımları konusunda da, projeler konusunda
da başarısızdır ve bir fonksiyon icra etmiyor. Konuyu bilen siz değerli arka-
daşlarımız, yabancı misafirlerimiz konuyu bütün boyutlarıyla biliyorsunuz.
Dolayısıyla bu kurumların uluslararası mülteciler meselesinde yeniden güçlü
bir şekilde hem kalkınma yardımlarını hem yoksullukla mücadele projelerini
yeniden örgütleyecek bir seviyeye getirilmesi lazım.
Yine önemli konulardan birisi, maalesef uluslararası kuruluşların tamamına
yakını ağır bürokrasileri ve hantal yapıları dolayısıyla göçmen konusundaki
acil ihtiyaçlar söz konusu olduğunda hızlı hareket etmek konusunda başa-
rısızdır. Bunları da biliyoruz, orta yerde görüyoruz. Ayrıca bir başka önem-
186