Page 184 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 184
2. GÜN
hem Afrika’da artan vekâlet savaşlarını da buna eklerseniz işgaller, askeri
müdahaleler, dış müdahalelerin yanında vekâlet savaşları da göçleri ortaya
çıkartan önemli bir neden olarak karşımızda duruyor.
Örnek olsun diye söylüyorum; Afganistan kaynaklı terör olayları, Afganis-
tan ve Ön Asya kaynaklı büyük göç dalgaları eğer Afganistan’ın önce Ruslar
arkasından Amerikalılar tarafından işgali olmasaydı belki söz konusu olma-
yacaktı. Oralardaki işgal, Ortadoğu’da Irak’ın işgaliyle birlikte başlayan sü-
reçteki türbülans, son üç yıllık süre içerisinde Suriye’de devam eden veka-
let savaşları, ondan önceki üç yılda devam eden iç savaşlar ve çatışmalar
maalesef sadece Suriye’de 8 milyona yakın insanın mülteci hale gelmesine
vesile oldu.
Yine milyonlarca Afganistanlı, milyonlarca Pakistanlı mülteci hale geldi. Aynı
şekilde Afrika’da devam eden vekâlet savaşlarının Mali’den Somali’ye kadar
yani Afrika’nın batısından doğusuna kadar çok sayıda mülteci dalgasını or-
taya çıkarttığını mültecileri hareketlendirdiği aşikârdır. Dolayısıyla bu sorun
çözülmeden küresel ölçekte ülkelerin işgalleri meselesi askeri müdahaleler
ve göç savaşlarına bir son vermeden bu ülkelerden, muhatap ülkelerden
çok sayıda insanın mülteci haline gelmesi önlenemez. Bunun üzerinde kafa
yormak ne UNHCR’ın vazifesidir ne de Birleşmiş Milletlerin başka bir ku-
ruluşunun vazifesidir ya da göçmenlerin derdiyle ilgilenen bir sivil toplum
kuruluşunun vazifesi değildir. Bunun çok ötesinde dünyadaki büyük uluslar
başta olmak üzere siyasette verdikleri kararları etkili olan ülkeler samimi-
yetle bu işgalleri, askeri müdahaleleri ve vekâlet savaşlarını sonlandıracak
bir siyaseti izlemek mecburiyetindedirler.
Yoksa bunun sonu yoktur! Bunun sonu hem küresel ölçekte büyük bir göç
dalgasının hareketlendirdiği gibi aynı zamanda ciddi şekilde terör örgütlerini
de ortaya çıkartmaktadır. Eğer El Kaide denilen terör örgütü Afganistan’ın
işgali olmasaydı bir terör networku olarak belki ortaya çıkmayacaktı. Aynı
şekilde bugün bütün dünyanın uğraştığı ve bütün dünyanın başkentlerin-
de tehdit haline gelen DEAŞ terör örgütü Irak’ın işgali ve Suriye’nin vekâlet
savaşlarıyla parçalanması söz konusu olmasaydı belki DEAŞ diye bir örgüt
ortaya çıkmayacaktı. Dolayısıyla uluslararası göç ve mülteciler konusunda
eğer konuşuyorsak öncelikli olarak konuşacağımız konulardan birisi budur.
Nasıl olur da dünyada askeri müdahaleleri, iç savaşları, vekâlet savaşlarını
ve bu anlamda işgalleri ortadan kaldıracak bir siyasi perspektifi oluştura-
biliriz? Kolay değil ama üzerinde odaklanmamız gereken ana noktalardan
birisi burasıdır.
182