Page 85 - uluslararsi-ombudsmanlik-sempozyumu-2017
P. 85
2. GÜN
haklarından bahsedip bunu yani bununla ilgili mücadeleyi eyleme dönüş-
türmemek o zaman bizim için sorun yaratıyor. Özellikle son zamanlarda
Avrupa sınırındaki göçmen krizinden hepimiz haberdarız. Tabii ki bir ülkeyi
yönetmek birçok ekonomik, sosyal, kültürel, siyasi hesaplama yapmayı ge-
rektiriyor; ancak masum insanların hayatı söz konusu olduğunda özellikle
de insan haklarının öncüleri ülkelerse söz konusu olanlar, beklentilerimiz
çok daha yükseğe çekiliyor. Yıllar önce üniversite öğrencileriydik ve bize
denmişti ki, “sınırlar, varsayımsal şeylerdir, siyasi birimlere gösterilmek için
kullanılır.” Ancak bugün bahsettiğimiz bu sınırlar daha fiziksel duvarlar ha-
line gelmeye başlıyor ve duvarlar inşa edildiğinde duvarların arkasında bazı
insanlar, insan haklarıyla ilgili böbürlenmeye, insan haklarının korunmasıyla
ilgili böbürlenmeye devam ediliyor. Diğer tarafta ise duvarın diğer tarafında
ise korkan insanlar bu sözleri, bu cümleleri duyuyorlar ancak duydukları-
na inanmıyorlar. İran İslam Cumhuriyeti, kriz dendiğinde buna çok da aşi-
na olan bir ülke, özellikle göç ve yerinden edilme konusunda. Afgan Savaşı
İran’ın doğu sınırlarında başladığında Afgan mültecileri İran’a akın etti, 3
milyon mülteciden bahsediyoruz burada. İran İslam Cumhuriyeti, Irak’taki
savaşın halen yansılarını görüyor. Afgan mültecilerin akını ve sayısı bu sa-
vaş nedeniyle gittikçe arttı. Bu genelde ülkeler için birçok sorun yaratan bir
olgudur ve birçok soruna rağmen İran, hiçbir zaman sınırlarını mültecilere
kapamayı düşünmemiştir. İran, her zaman mülteciler için insan onuruna ya-
raşır bir yaşam temin etmiştir.
İran’ın misafirperverliğini bu şekilde görmüş olduk ve aslında bu misafirper-
verlik İslam düşüncesinin ve ideolojisinin kökünde de yatıyor yani İslamlık,
insan haklarının kökünde de yatıyor. Kuran’da ve Hazreti Peygamber’in ha-
dislerinde de bunu görüyoruz. İslam dininde herkes aynı kökenden gelir.
Denilmiş ki Kuran’da; “Ey insanlar, doğrusu biz sizleri bir erkek ile bir dişiden
yarattık, sizleri milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca tanı-
yasınız. Şüphesiz Allah katında en değerlisiniz, O’na karşı gelmekten en çok
sakınınız, Allah bilendir, haberdardır.” Allah insanları eşit yarattı, onlara eşit
haklar verdi ve onların kendilerine, birbirlerine yardım etmelerine onları teş-
vik etti. Hazreti Peygamberimizin hadisindeki gibi insanlar bir tarağın dişleri
gibi eşittir. Bu nedenle İran Cumhuriyetinin Afgan mültecilere ev sahipliği
yapması çok önemli, mültecilere ev sahipliği yaparken eğitim, sağlık, idari,
kültürel konularda da onlara destek olduk. Bütün mülteciler sağlık hizmet-
lerinden yararlanabiliyorlar, herhangi bir ücret ödemeden aşılanabiliyorlar
ve yaklaşık 3 binden fazla mülteci hemofili, kanser, talasemi gibi hastaların
83