Page 510 - yargi-ozel-raporu
P. 510
salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili
seçerler. YSK’ya Yargıtay ve Danıştay’dan seçilmiş üyeler arasından
ad çekme ile ikişer yedek üye ayrılır. YSK Başkanı ve Başkanvekili ad
çekmeye girmezler.
(1024) YSK’nın kararları kesin olsa da, adı geçen Kurulun mahkeme
olarak nitelendirilmesinin uygun olmayacağı değerlendirilmektedir.
Zira Anayasanın Üçüncü Bölümünde (I-II başlığı altında), yük-
sek mahkemeler tek tek sayılmıştır. Ayrıca YSK, yargı organları ve
mahkemeler gibi yargısal faaliyet icra etmemektedir. Bu bağlamda,
Kurumumuzun 2015/2608 şikayet numaralı başvuruya ilişkin
27/10/2015 tarihinde verdiği tavsiye kararında da belirtildiği gibi;
(1025) Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 67 nci maddesinin ikin-
ci fıkrasında seçimlerin; “… yargı yönetim ve denetimi altında ya-
pılır” hükmü bulunmaktadır. 02/05/1961 tarihli Resmi Gazetede
yayımlanan 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen
Kütükleri Hakkında Kanunun 14 üncü maddesinde ayrıntılı bir
şekilde YSK’nın görev ve yetkileri sayılmıştır. 15 inci maddesinde
“İl seçim kurulu … il merkezinde görev yapan en kıdemli hakimin
başkanlığında merkez ilçe seçim kurulu başkanlarından sonra gelen
en kıdemli üyeden oluşur. Kurulun, hakimlerden kurulu iki yedek
üyesi vardır…”, 18 inci maddesinde “İlçedeki en kıdemli hakim (ilçe
seçim) kurulun başkanıdır” hükümleri yer almaktadır. 298 sayılı Ka-
nunun 132 nci maddesinin dördüncü fıkrasında, “Kurulun kararı
kesindir. Aleyhine hiçbir mercie ve kanun yoluna başvurulamaz.”
düzenlemesi bulunmaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunun-
da (KDK), YSK kararlarının görevi dışında bırakıldığına dair bir hü-
küm olmadığından Anayasanın 90 ıncı, AİHS’in 14 üncü maddeleri
(etkin başvuru) birlikte gözetilerek YSK’nın kararlarının KDK tara-
fından incelenebileceği sonucuna varılmış ve bir bireysel başvuruyla
ilgili olarak YSK’ya “Tavsiye” kararı verilmiştir. Bölüm 12 Yüksek Seçim Kurulu
(1026) YSK’nın “yargı organı” veya “mahkeme” olarak nitelendiri-
lebilmesi için, Kanun koyucu tarafından bu durumun Anayasada
açıkça düzenlenmesi gerekirdi. Yargılama faaliyetinin temeli olan
aleniyet unsuru ile tez, antitez ve sentez (hüküm) üçlüsü, YSK’nın
çalışma usulünde bulunmamaktadır. Ayrıca YSK; kararlarına karşı
etkin bir başvuru, kanun yoluna başvurulması gibi yargısal nitelik-
483