Page 245 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 245
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
6.9.1.1.2 Özel Hayatın Gizliliğine İlişkin Başvurular
Özel hayatın gizliliği açısından ise 4982 sayılı kanunun lafzının muğlak bir dille
kaleme alındığı, kanunun madde gerekçeleri ile uygulama yönetmeliğinin de aynı
hükmü tekrar ile yetindiği görülmekte olup konuyla ilgili daha ayrıntılı bir düzenleme
yapılmasının faydalı olabileceği değerlendirilmektedir.
6.9.1.1.3 Bilgi Edinme Hakkı Kapsamında Bilgi ve Belge Karşılığı İdarelerce Talep
Edilen Ücret
Bu konuda bir diğer sorun ise, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanununun ve
ilgili Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümlerinde öngörülen, kamu idarelerinin
erişime imkân sağladığı bilgi ve belgeler için ilgililerden, maliyeti tutarı kadar ve
makul ölçüde ücret tahsil edebileceği hususunun idarelerce suiistimal edilebilmesi
noktasında ortaya çıkmaktadır. Bu esasa aykırı davranılan çok sayıda örnekte ilgili
kamu idarelerine, erişime imkân sağladığı bilgi veya belgelerden alabileceği ücretin,
gelir getirici bir işlem olarak görülmemesi ve bu işlemlerin sadece maliyeti tutarında
ücretlendirilmesi gerekmekte olduğu; kamu idareleri tarafından belirlenen bu ücretin,
Anayasa ile güvence altına alınan bilgi edinme hakkın kullanımını zorlaştıracak
veya imkânsız hale getirecek şekilde belirlenmeyeceği ve ayrıca talep edilen ücreti
oluşturan kalemlerin ve hesaplama yönteminin ayrıntı olarak ilgililere bildirilmesi
hususlarının, hukukun ve insan haklarına dayalı adalet anlayışının bir gereği olduğu
hatırlatılmaktadır.
6.9.1.1.4 Nüfus, Tapu Ve İmar Alanlarında Yürütülen Kamu Hizmetlerine İlişkin
Başvurular
Nüfus, tapu, imar vb. alanlarda yürütülen kamu hizmetlerine ilişkin belgelerin, 4982
sayılı Kanun kapsamında telakki edilip edilemeyeceği hususunda zaman zaman
tereddüt oluşmaktadır. Bu konuda Harçlar Kanunu vb. özel kanunların öngörmüş
olduğu bir dizi başvuru usul, esas ve ücretleri (vergi, resim, harç ve katılma payı vb.)
bulunmaktadır. 4982 sayılı Kanunun bu hususları öngörmemiş olmasının yol açtığı
ihtilaftan kaynaklanan bir dizi ihlal iddiaları Kamu Denetçiliği Kurumu başvurularına
konu olmaktadır. Bu nedenle 4982 sayılı Kanunda, bu yöndeki istisnaların anlaşılır bir
şekilde düzenlenmesine ihtiyaç duyulduğu değerlendirilmektedir. Bu yapılamadığı
takdirde imar, çevre, nüfus, tapu gibi özel alanları düzenleyen temel kanunlarda,
bilgi edinme hakkı ile ilişki kurulup, ilgili belgelerin bilgi edinme kapsamıyla ilişkisi
netleştirilmelidir. Nitekim 2872 sayılı Çevre Kanununun 30 uncu maddesi buna
olumlu bir örnek oluşturmaktadır.
2017 YILLIK RAPOR 245