Page 263 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 263
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
devam etmesi beklenmektedir (Türkiye Aile Yapısı Araştırması, Tespitler,
Öneriler, 2014, s. 206). Boşanma sayılarının artmasına paralel olarak, pek
çok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de tek ebeveyn ve çocuk veya çocuklardan
oluşan “tek ebeveynli” ailelerin sayısı hızla artmaktadır. Özellikle 1990 sonrası
tek ebeveynli ailelerin sayısında önemli bir artış olduğu görülmüştür (Bkz.Tek
Ebeveynli Aileler, ASAGEM, 2010, s.41).
– Yürürlükteki mevzuat küçük yaştaki çocukların velayetinin öncelikli
olarak anneye verilmesini öngörmektedir. Bu düzenlemenin amacı küçük
çocukların annelerine ihtiyaç duyması ve annelerin çocuklara daha iyi bakım
sağlayabilmesidir. Bu durum, boşanma sonrasında çocuğun görüşemediği
ebeveyninin daha çok babası olduğunu göstermektedir. Bununla beraber, “baba”
çocuğun duygusal ve zihinsel gelişimi için temel öneme sahiptir ve “babalık”
sadece ekonomik katkı ve sorumlulukla sınırlı değildir. Bu sebeple, boşanma
sonrasında babaların ekonomik katkılarının yanı sıra çocukların zihinsel ve
duygusal gelişimi için annelerle birlikte sorumluluk almaları gerekmektedir.
Ancak, mevcut mevzuat ve yargı uygulamalarının boşanma sonrasında baba
ve çocuk arasındaki ilişkiyi desteklemekte yetersiz kaldığı görülmektedir. Bu
hususta Kurumumuza çok sayıda başvuru yapılmaktadır.
– Tek ebeveynli aile formunun artış gösterdiği yabancı ülkelerde bu ailelere
özgü sosyal politikaların geliştirildiği görülmektedir. Ülkelerin aile politikaları
kapsamında bahse konu ailelere yönelik sosyal politika yaklaşımları
geliştirilmektedir. Söz konusu politikalar; aile tipi, aile büyüklüğü, çocuk yaşı ve
gelir gibi kriterler üzerinden şekillendirilmektir. Türkiye’de de son yıllarda aile
politikalarının oluşturulması için önemli adımlar atılmış olmakla birlikte 1998
yılında yürürlüğe giren Ailenin Korunmasına Yönelik Kanun ve yürürlükte
olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine
Dair Kanun kapsamında eşlerden birinin veya çocukların aile içi şiddete maruz
kalmaları durumunda, alınacak tedbirler konusunda düzenlemeler yapılması,
18.01.2003 tarihinde yürürlüğe giren Kanun ile kurulan Aile Mahkemeleri’nde,
aile hukukundan doğan dava ve işlerin çözümüne yeni bir yaklaşım getirilmesine
rağmen, ailenin korunmasına ilişkin mevzuatta Türkiye’de kapsamlı bir aile
politikası uygulamasını teminen ilave düzenlemelere ihtiyaç bulunduğu
değerlendirilmektedir.
Kurumumuzun konuya ilişkin kararlarının bir kısmına aşağıda yer verilmektedir:
2017 YILLIK RAPOR 263