Page 125 - kdk_yillik_rapor2018
P. 125
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır. Hakkında ayırma işlemi uygulanmasını gerektirecek
başkaca bir disiplin cezası bulunmadığı belirlendiğinden, mağduriyetinin tespit
edilmesine ve giderilmesine yönelik olarak, haklarının iade edilmesine ve göreve iadesine
karar verilmesi yönünde Milli Savunma Bakanlığına tavsiyede bulunulmasının uygun
olduğu sonuç ve kanaatine varılmak suretiyle başvurunun kabulüne; hukuk devleti
ve hakkaniyet ilkeleri bakımından bir değerlendirme yapılmaksızın hakkında ayırma
işlemi uygulandığı tespit edilen başvuranın mağduriyetinin giderilmesine yönelik
olarak, haklarının iade edilmesine ve göreve iadesi için Milli Savunma Bakanlığına
72
Tavsiyede Bulunulmasına , karar verilmiştir.
Uzlaştırmacı Siciline Kayıt İçin “Kasten İşlenmiş Bir Suçtan Mahkûm Olmamak”
Şartının, Birçok Kanun Hükmüne Göre Geniş Tutulması ve Herhangi Bir Üst Sınır
Düzenlenmemiş Olması Nedeniyle Bu Hususta Gerekli Düzenlemelerin Yapılması
Başvuran, 2014 yılından beri uzlaştırmacı olarak çalıştığını, 30145 sayılı Yönetmelik
sonrasında, gerekli eğitimi alarak, sınava katıldığını ve başarılı olduğunu, adli sicil
ve arşiv kaydında eski eşinden boşanma döneminde aldığı cezanın arşiv kaydında
göründüğünü, adli sicil kaydı nedeniyle uzlaştırmacı olmak için yaptığı başvurunun
reddedildiğini, halbuki; eğitime katılmadan ve sınava girmeden önce de adli sicil kaydını
verdiğini, uzlaştırmacılık yaptığı dönemde de adli sicil kaydını, talep edilen belgeler
arasına ekleyerek uzlaştırmacılık yapmaya başladığını, uzlaştırmacı başvurusunun reddi
işleminin anayasanın kazanılmış hakların baki olması ilkesini ihlal ettiğini, bu nedenle
mağdur olduğunu, uzlaştırmacı siciline kayıt yapılarak mağduriyetinin giderilmesini
talep etmiştir.
05/08/2017 tarihli ve 30145 sayılı Resmi Gazete yayınlanan Ceza Muhakemesinde
Uzlaştırma Yönetmeliğinde, uzlaştırmacı olabilmek için aranan şartlarda, genel bir
ifade ile “Kasten işlenmiş bir suçtan mahkum olmamak” ibaresi düzenlenmiştir.
Uzlaştırmacının görev alanına giren suçların alt sınırı - üst sınırı ve uzlaştırmacılık
düşünüldüğünde, böyle bir sınırın düzenlenmemiş olmasının, işin mantığına uygun
olduğu düşünülse de, Hakimler Savcılar Kanunun 8 inci maddesinde, hakim savcı
adaylarında aranan şartlar arasında, üç aydan fazla hürriyeti bağlayıcı ceza almaması
hükmü düzenlenmiştir. Uzlaştırmacılık kurumunun mahiyeti düşünüldüğünde,
herhangi bir kamu görevlisi gibi değerlendirilemeyeceği açıktır.
Yapılan incelemede, başvuranın uzlaştırmacı siciline kayıt talebinin, “Kasten
işlenmiş bir suçtan mahkum olmamak” şartının sağlanmamış olması nedeniyle, Ceza
Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 48/3-d bendi uyarınca reddedilmesinde
hukuka aykırılık tespit edilmemiş olsa da, iddia merci olan savcılar ve karar merci olan
hakimler için 3 ay gibi bir üst sınır düzenlenmişken, uzlaştırmacılar için hiçbir süre tayin
edilmemiş olmasının hakkaniyete aykırı olacağı açıktır. Bu hususta gereken üst sürenin
tayini için, mevzuat değişikliği yapılmasının uygun olacağı kanaatine varılmak suretiyle
72 2018/3221 numaralı şikâyet başvurusu hakkında verilen 31/10/2018 tarihli Tavsiye Kararı
124 2018 YILLIK RAPOR