Page 213 - kdk_yillik_rapor2018
P. 213

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 İnsan Hakları Mahkemesi tarafından vurgulanan bir husustur. Ayrıca gerek AİHM
                 kararlarında, gerek Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere Avrupa
                 Cezaevi Kuralları Hakkında REC (2006) 2 Sayılı Tavsiye Kararının 24.1, 24.4 ve 24.5
                 maddesinde, gerekse de Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere Ömür
                 Boyu Hapis ve Diğer Uzun Süreli Cezalara Mahkum Olanların Cezaevi İdaresince
                 Yönetimi Hakkında R (2003) 23 Sayılı  Tavsiye Kararının 22 nci maddesinde,
                 hükümlülerin telefon görüşmelerinin önemine değinilmiş, telefon görüşmelerinin
                 mümkün olduğu ölçüde azami sıklıkta ve gizlilik içinde yürütülmesi sağlanması
                 gerektiği ifade edilmiştir. Yine Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Üye Devletlere
                 Avrupa Cezaevi Kuralları Hakkında REC (2006) 2 Sayılı Tavsiye Kararının 24.5 nci
                 maddesinde cezaevi yetkililerinin, dış dünyayla yeterli bir iletişim sürdürmelerinde
                 mahpuslara yardım etmesi ve bunun için onlara uygun destek ve yardım sağlaması
                 gerektiği vurgulanmıştır.

                 Kurumumuzca yapılan inceleme neticesinde; Ceza İnfaz Kurumlarının  Yönetimi ile
                 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzüğün 88 inci maddesinin ikinci
                 fıkrasının (o) bendinde “Hükümlülere dışarıdan telefon açılmak suretiyle görüşme
                 yaptırılmaz” hükmü nedeniyle, aynı anda hükümlü-tutuklu bulunan birçok ailenin
                 telefon görüşmesi yapamadığı tespit edilmiştir. Ancak her ne kadar başvuran ve
                 eşinin  telefon  ile  görüşmelerine  izin  verilmemesi  hukuka  uygun  olsa  da  birbirleri
                 ile telefonla görüşme hakkının, aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı kapsamında
                 ertelenmemesi gereken bir hak olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Tüzük’ün 88.
                 maddesinin ikinci fıkrasının (o) bendinin yeniden düzenlenerek, aynı anda farklı ceza
                 infaz kurumlarında bulunan hükümlü-tutuklularla ilgili telefon hakkını kullanmaları
                 hususunda düzenleme yapılmasının uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Bu doğrultuda,
                 gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılması amacıyla Adalet Bakanlığına  Tavsiyede
                              1
                 Bulunulmasına  karar verilmiştir.
                 6.1.1.2 Başvuranın Hükümlü Bulunduğu Ceza İnfaz Kurumundan, Ailesinin
                 İkamet Ettiği İl veya Yakın Bir İldeki Ceza İnfaz Kurumuna Nakil Talebi

                 Başvuran, 16 aydır Tekirdağ 2 No.lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olduğunu,
                 ailesinin Aydın ilinde ikamet ettiğini, maddi imkânsızlıklar ve hasta olmalarından ötürü
                 kendisini ziyarete gelemediklerini, Ceza ve  Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne sevk
                 talebinde bulunduğunu, ancak ret cevabının geldiğini ifade ederek mağduriyetinin
                 giderilmesini ve ailesine daha yakın bir ildeki ceza infaz kurumuna (Aydın E Tipi Ceza
                 İnfaz Kurumu, İzmir 2 Nolu F Tipi Ceza İnfaz Kurumu, İzmir 1 Nolu F Tipi Ceza
                 İnfaz Kurumu) naklinin gerçekleştirilmesini talep etmiştir.
                 Kurumumuzca yapılan incelemede; 5275 sayılı Kanun, ilgili  Tüzük ve 167 sayılı
                 Genelgede hükümlülerin, ailelerinin ikamet yerlerine yakın ceza infaz kurumlarına
                 yerleştirilmelerine yönelik emredici bir hüküm içermediği görülmektedir. Buna karşılık
                 5275 sayılı Kanun, ilgili Tüzük ve 167 sayılı Genelgede, hükümlülerle ilgili düzenlenen,

                 1  2018/7132 numaralı şikâyet başvurusu hakkında verilen 16/10/2018 tarihli Tavsiye Kararı


             212 2018 YILLIK RAPOR
   208   209   210   211   212   213   214   215   216   217   218