Page 215 - kdk_yillik_rapor2018
P. 215
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
6.1.2 Kolluk Kuvvetleri Faaliyetleri
Kolluk faaliyetlerine ilişkin olarak Kurumumuza yapılan başvurulur, hususi damgalı
pasaport başvurularının kabul edilmemesi, silah taşıma ruhsatının yenilenmesi, kamuya
açık meydanlarda gerçekleştiği iddia edilen ihlaller, kolluk kuvvetlerinin tutum ve
davranışına yönelik şikâyetlerden oluşmaktadır.
6.1.2.1 Ankara Yüksel Caddesi Üzerinde Bulunan İnsan Hakları Anıtının
Etrafını Çevreleyen Çelik Bariyerlerin Kaldırılması
Başvuran Ankara Yüksel Caddesi üzerinde bulunan “İnsan Hakları Anıtı”nın polis
ablukası altında olduğunu, anıtı çevreleyecek şekilde barikat kurulduğunu; “İnsan Hakları
Anıtı”nın tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan olmalarından
kaynaklanan, eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkının bir simgesi olduğunu, uluslararası
sözleşmeler gereğince, düşünce ve kanaat hürriyetinin yine dokunulamaz haklar arasında
yer aldığını; “İnsan Hakları Anıtı”nın abluka altına alınmasının, burada vatandaşların
arkadaşları ile buluşmalarının, fotoğraf çekmelerinin emniyet güçlerince engellenmesinin
“polis devleti” uygulaması olduğunu; insanların evrensel haklarını hatırlamalarının,
evrensel haklarına dayalı olarak talepte bulunmalarının engellenemeyeceğini, bu
uygulamanın demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olduğunu; öte yandan
bu uygulamanın Anayasanın “Sanatın ve sanatçının korunması” başlıklı 64 üncü
maddesine de aykırı olduğunu, Anıtın abluka altına alınarak adeta bir “suç objesi” gibi
gösterildiğini; Anayasanın “Temel hak ve hürriyetlerin kullanılmasının durdurulması”
başlıklı 15 inci maddesinde “kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya
zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz’’ hükmüne yer verilmekle düşünce ve
kanaat hürriyetinin savaş, seferberlik, olağanüstü hal ve sıkıyönetimde dahi güvence
altına alındığını; yukarıda sıralanan gerekçelerle 30/10/2017 tarihinde Ankara Yüksel
Caddesi üzerinde bulunan “İnsan Hakları Anıtı”nın etrafındaki barikatın kaldırılması
talebiyle İçişleri Bakanlığına başvurduğunu, başvurusunun 28/11/2017 tarihinde
Anayasaya, uluslararası sözleşmelere, yasalara ve usule aykırı olarak reddedildiğini iddia
ve ifade ederek, “İnsan Hakları Anıtı”nın önündeki ablukanın temel hak ve hürriyetlere,
anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı şekilde tutulduğunun tespiti ile ablukanın
kaldırılması hususunda idareye tavsiyede bulunulmasını talep etmiştir.
Kurumumuzca yapılan değerlendirme neticesinde, insanın doğuştan getirdiği,
devredilemez ve kutsal nitelikteki haklarını yöneticilere ve yönetilenlere hatırlatmak
suretiyle haklara saygı gösterilmesini amaçlayan, insanın hak ve özgürlüklerinden en
üst düzeyde yararlandığı onurlu bir yaşam sürmesi için küresel düzeyde rehber ilkeler
ortaya koyan “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi”nin somutlaştığı, vücut bulduğu “İnsan
Hakları Anıtı”nın toplumun farklı renklerinin, düşünce ve söylemlerin bir araya geldiği
bir toplanma ve buluşma noktası olduğunu; Anıtın belirli bir görüş etrafında kamuoyu
oluşturmak ve siyasal karar organlarını etkilemek amacıyla, toplumsal eylemlerin
merkezi ve bir parçası haline getirilmek istenmesinin çoğulculuk, açık fikirlilik ve
214 2018 YILLIK RAPOR