Page 412 - KDK
P. 412
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
yararlanma hakkıdır. Sağlık hakkı, insanların doğuştan kazandıkları vazgeçilemez
ve devredilemez haklarının başında gelmektedir. (AYM, E.2013/89, K.2014/116
sayılı 03.07.2014 günlü kararı). Sağlık hizmetleri ise, nitelikleri gereği diğer kamu
hizmetlerinden farklı olup, sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı sorunu,
ertelenemez ve ikame edilemez (AYM., 22.11.2007, E.2004/114, K.2007/85.)
Bununla birlikte hiç kuşkusuz, devletin bireylere sağlık hizmeti sunma konusundaki
yükümlülüğü, ülkenin sosyal ve ekonomik gerçekleriyle yakından ilgili olup, devlet,
kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılabilmesi noktasında, kaynakların tahsis
edildiği alanlara ilişkin bazı sınırlamalar öngörebilmektedir. Dolayısıyla sağlık hizmeti
sunma konusunda devletin pozitif yükümlülüğünün ekonomik sınırları belirlenirken,
devletin kamu kaynaklarını kullanma konusundaki takdir hakkı ile tedavi ücretlerinin
bireylere yüklediği ekonomik külfet arasında makul bir denge kurulması gerekmektedir
(Bireysel Başvuru Numarası: 2013/3382, Karar Tarihi: 4.11.2015).
Bu bağlamda, gerek Anayasa'nın yukarıda yer verilen hükümleri gerekse de Anayasa
Mahkemesinin sağlık hakkının tanımı ve sağlık hizmetinin diğer kamu hizmetleri
arasındaki yeri ve önemine dair yapmış olduğu değerlendirme gözetildiğinde,
Anayasa'nın 56. maddesinde düzenlenen sağlık hakkının ve 60. maddesinde düzenlenen
sosyal güvenlik hakkının Anayasa'nın 17. maddesinde düzenlenen “yaşama, maddî
ve manevî varlığını koruma hakkı” ile doğrudan bağlantılı olduğu, bireyin sağlıklı
bir yaşam sürmesi için gerekli koşulların devletin güvencesi, gözetim ve denetimi
altında sağlanması durumunda ancak devletin yaşam hakkı bağlamındaki pozitif
yükümlülüğünü yerine getirdiğini söylemek mümkün olacaktır.
Bu konulardaki başvurulara ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir.
7.16.1.1. Aile Sağlığı Merkezi Gider Ödeneğinden Yapılan Kesinti
Başvuran, Ankara ili Polatlı ilçesi … numaralı aile hekimliği biriminde görev yapmakta
iken 22.11.2018 tarihinde diğer birimler ile birlikte B grubu iken E grubuna
düşürüldüğü, ASM’de bulunan diğer birimlerin yeniden başvuru yaparak B grubuna
geçtiği, kendisinin ise E grubu olarak devam ettiği, Ocak 2019 dönemi itibariyle
altı aylık Sözleşmeli Aile Hekimliği Uzmanlık (SAHU) Eğitiminde olduğu için izinli
sayıldığı, Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nin Ek-1’de yer alan tablosunda
8’inci maddesi gereğince gruplandırması A, B, C veya D olan her aile hekimi haftalık
asgari 10 saat temizlik personeli çalıştırma zorunluluğunun düzenlendiği, E grubu
için ise temizlik personeli çalıştırma zorunluluğu bulunmadığı, aynı zamanda B
grubundaki hekimlerin düzenlemeler gereği bir takım personeli çalıştırmak zorunda
oldukları için grupsuz birimlerden daha yüksek ilave ödeme aldığı, yine Yönetmeliğin
22’inci maddesinin emredici bir hüküm olmadığı ve istekleri halinde hekimlerinin
personel çalıştırabileceğinin düzenlendiği, kendisinin E grubunda olduğunu ve temizlik
personeli çalıştırmaya zorlanamayacağını ASM’deki diğer hekimlere bildirdiği, adı
geçenin bu talebi ASM’deki diğer hekimler tarafından gerekçesiz ve hukuka aykırı
2020 YILLIK RAPOR 411