Page 410 - KDK
P. 410

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               ve çalıştırma ruhsatının bulunmadığının tespit edildiği, 4375 sayılı Encümen Kararı ile
               5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32'nci maddesi gereğince ilgili işletmeye 392,00
               TL idari para cezası verildiği ve işyerinin ruhsatlandırılması için 30 gün süre verildiği
               ifade edildiğinden Dostane Çözüm Kararı 238  verilmiştir.
               7.15.6. Kira Yardımı

               Türkiye Cumhuriyeti sosyal bir hukuk devletidir ve herkes, sağlıklı ve dengeli
               bir  çevrede  yaşama  hakkına  sahiptir.  Anayasa'nın  5'inci  maddesi  “Devletin temel
               amaç ve görevleri, kişinin temel hak ve hürriyetlerini,  sosyal hukuk devleti  ve adalet
               ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal,  ekonomik ve sosyal engelleri
               kaldırmaya,  insanın  maddi  ve manevi  varlığının  gelişmesi için  gerekli  şartları
               hazırlamaya çalışmaktır” düzenlemesi ile sosyal devletin sağlanmasında devlete bir
               takım yükümlülükler getirmiştir. Çevreyi geliştirme, sağlığını koruma, kirlenmesini
               önleme, sağlıklı ve düzenli kentleşmenin sağlanması, şehirlerin özellikleri, çevre
               şartlarını gözeterek bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyaçlarını karşılayacak tedbirleri
               almak da bu yükümlülüklerden bir kaçıdır.
               “Söz konusu yükümlülüklerin yerine getirilmesi amacıyla bu kapsamda çıkarılan 6306
               sayılı Kanun'un gerekçesinde de  “…kanun sayesinde, başta deprem olmak üzere tabii
               afetler sebebiyle meydana gelmesi kuvvetle muhtemel can ve mal kayıplarının önleneceği,
               mülkiyet haklarına saygılı, sağlıklı ve düzenli yerleşme, daha az maliyet ile en fazla sosyal
               faydanın temin edilmesi, kaynakların planlı, sağlıklı ve verimli kullanılması ilkelerinin
               hayata geçirilmesinin mümkün olacağı Anılan gerekçede, afet riski altında olduğu kabul
               edilen yerlerde buralardaki meskenlerin, işyerlerinin ve sanayi tesislerinin yeni alanlara
               nakledilmesi sayesinde, yerleşme ve yapı emniyeti temin edileceği ve muhtemel can ve mal
               kayıpları ile iktisadi ve sosyal diğer zararların en aza indirilmesinin mümkün olacağı
               ayrıca, hali hazırda yaşanabilirlikten uzak, köhnemiş, can ve mal emniyeti
               bakımından riskli ve görüntü itibari ile de çirkin olan yapılaşmaların ortadan
               kaldırılabileceği, estetik yapılar inşa edileceği ve halkın daha sıhhatli ve emniyetli
               şartlar altında ikametinin temin edileceği … “yara sarma” değil de “yara almama”
               anlayışına dayalı olduğu böylece Anayasadaki “sosyal hukuk devleti” ilkesinin
               hayata geçirilmesi için önemli ve etkili bir adım atılması temin edildiği…”
               hususlarına yer verilerek bu tür yükümlülüklerin sosyal devlet ilkesi gereği olduğunun
               altı çizilmiştir.

               6306 sayılı Kanun ile birlikte riskli alan içinde veya dışında olup da ekonomik ömrünü
               tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik
               verilere dayanılarak tespit edilen riskli yapılar, standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli
               yaşama çevrelerini teşkil edecek şekilde iyileştirilmeye ve yenilenmeye çalışılmaktadır.
               Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da riskli olarak tespit edilen yapılardaki hak sahiplerinin

               238  2020/5538 numaralı başvuru hakkında verilen 07.09.2020 tarihli Dostane Çözüm Kararı


                                                                        2020 YILLIK RAPOR  409
   405   406   407   408   409   410   411   412   413   414   415