Page 390 - 2021 Yıllık Rapor
P. 390
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
7.15.1 Kamulaştırma ve Kamulaştırmasız El Alma ile İlgili İşlemler
KDK, kamulaştırma işlemleriyle ilgili şikâyetlerde; Anayasa'nın 13, 35 ve 46’ncı
maddeleri ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümleri, 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanunu ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümleri çerçevesinde
incelemesini yürütmektedir.
Yine, KDK kararlarında, Anayasa’nın 46’ncı maddesi hükmü ve 2942 sayılı Kanun
gereği olan kamulaştırma işlemi yapmak suretiyle idarenin taşınmazı elde etmesi
hükmünü gözeterek kararını vermekte, söz konusu mevzuatta belirtilen usulü yol
izlenmeden kişilerin mülkiyetinde bulunan taşınmazın idarenin eline geçmesi halinde,
kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaza el atılması yoluyla kişilerin mülkiyet haklarının
ihlal edildiği değerlendirmesine kararlarında yer vermektedir. KDK tarafından yapılan
söz konusu değerlendirmeler neticesinde ise kamulaştırmasız el atılan kısmın ivedilikle
kamulaştırılması yönünde idarelere tavsiyelerde bulunularak, mülkiyet hakkına her
türlü müdahalenin önlenmesinde idarelere yol gösterici olmuştur . 311
Öte yandan, KDK mülkiyet hakkıyla ilgili gelen başvurularda, kamu makamlarının
özellikle büyük şehirlerin gelişmeleri gibi karmaşık ve zor bir alanda kendi imar
politikalarını uygulamak için geniş bir takdir alanı kullanmalarının doğal olduğu,
ancak belirtilen takdir yetkisinin Anayasa'nın 35’inci maddesinde güvence altına alınan
mülkiyet hakkını ve Anayasa'nın 13’üncü maddesinde yer verilen güvence ölçütlerini
gözetecek şekilde kullanılıp kullanılmadığının denetlenmesi gerektiği değerlendirmesi
yapmıştır. Bu bağlamda da mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin kamu yararı
amacına dönük olmasının tek başına yeterli olmayıp, ayrıca ölçülü olması gerektiğine
vurgu yapılarak, imar uygulamalarıyla taşınmazların kamu hizmetine ayrılmasındaki
kamu yararı amacı ile başvurucuların mülkiyet hakkının korunması arasında olması
gereken adil dengenin, taşınmazın makul bir süre içinde kamulaştırılması yoluyla
sağlanabileceği tespitinde bulunmuştur. 312
Mülkiyet başlığı altında gelen başvurular arasında, 1. derece doğal sit alanı içinde
kalan taşınmazdan kaynaklı mağduriyetin giderilmesi istemleri de bulunmaktadır.
Üzerinde hiçbir sınırlama veya takyidat bulunmaksızın satın alınan ve akabinde ilgili
Belediyesince inşaat izin ruhsatı düzenlenen arsa vasıflı taşınmazın ‘1. derece doğal sit
alanı’ olarak tescil ve ilan edilmesi sebebiyle mülkiyet hakkı ihlal edildiği gerekçesiyle
Kuruma yapılan bir başvuru, Anayasa'nın 35 ve 63’üncü maddeleri ile 2863 sayılı
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu hükümleri çerçevesinde incelemeye
konu edilmiştir. Yapılan incelemede, 2863 sayılı Kanun hükümleri kapsamında sit alanı
ilan edilen yerde kalan taşınmazlar yönünden mutlak bir inşaat veya satış yasağının
öngörülmediği, öte yandan Kanun’un 17’nci maddesi ile de sit ilan edilen alanda ilgili
maddede tanımlanan idari sürecin sonunda o korunma amaçlı imar planının hazırlanmış
olması ve bu planda taşınmaza kesin inşaat yasağı getirilmiş olması koşullarına bağlı
311 2021/103587 numaralı başvuru hakkında verilen 08.06.2021 tarihli Kısmen Tavsiye Kısmen Ret Kararı.
312 2021/102420 numaralı başvuru hakkında verilen 31.05.2021 tarihli Tavsiye Kararı.
2021 YILLIK RAPOR 389