Page 389 - 2021 Yıllık Rapor
P. 389

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



                 zaman gözetmekle birlikte,  kişilerin  kamu hizmetlerinin  sunumunda yaşadıkları
                 olumsuzluklarla ilgili olarak belediyelere başvuru yaptıklarında veya bir hak talebinde
                 bulunduklarında, belediyelerin hangi durumda hangi işlemi yapacağını bilmeleri için
                 başvuru ve hak sahipliği koşullarını genel, herkes için geçerli, objektif düzenlemelerle
                 belirgin kılınmasının “hukuk devleti ilkesi” kapsamında belediyelerin sorumluluğunda
                 olduğu, Anayasa’nın 2 nci maddesinin gereği olarak Anayasa’nın 124 üncü maddesinden
                 kaynaklanan düzenleme yetkisine dayalı genel kurallar koymak suretiyle belediyelerin
                 kamu hizmetlerinin sunumunda keyfiliği önleyecek şekilde belirliliği sağlaması ve iyi
                 yönetim ilkelerine uygun davranması konusunda da önerilerde bulunmaktadır.

                 7.15 MÜLKİYET HAKKI
                 Mülkiyet hakkı gerek ulusal anayasalar gerekse de uluslararası insan hakları sözleşmeleri
                 ile güvence  alınan  temel  hak  ve hürriyetler  arasında  yer  almaktadır.  Nitekim
                 Anayasanın 35’inci maddesinde herkesin, mülkiyet ve miras haklarına sahip olduğu, bu
                 hakların, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği ve mülkiyet hakkının
                 kullanılmasının toplum yararına aykırı olamayacağı hüküm altına alınmıştır.

                 Anayasanın mülkiyet hakkını güvence altına alarak düzenleyen 35’inci maddesi dışında
                 birçok  maddesinde  de  mülkiyet  hakkını  ilgilendiren  hükümlere  yer  verilmiştir.  Bu
                 maddelerin en başında “Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması”na ilişkin düzenlemeyi
                 içeren  13’üncü  madde  gelmektedir.  Buna  göre,  “Temel hak ve hürriyetler, özlerine
                 dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı
                 olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna,
                 demokratik toplum düzeninin ve lâik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı
                 olamaz.”. 1982 Anayasasında mülkiyet hakkını doğrudan ilgilendiren bir hükümdür.
                 Bunun yanında, mülkiyet hakkı kaynaklı Kurumumuza yapılan başvurularda, sıklıkla
                 incelemeye konu olan maddelerin başında ise kamulaştırmaya ilişkin 46’ncı madde,
                 toprak mülkiyetine ilişkin  44’üncü madde, kıyılardan yararlanmayı düzenleyen
                 43’üncü madde, tarih, kültür ve tabiat varlıklarına ilişkin 63’üncü madde, ormanlara
                 ilişkin 169 ve 170’nci maddeler gelmektedir.
                 Mülkiyet hakkına ilişkin uyuşmazlıklar KDK’ya yapılan şikâyet başvurularının yaklaşık
                 %1’ine tekabül etmekle birlikte, Anayasa'da güvence altına alınan diğer haklardan
                 farklı  olarak  imar  hukukundan,  medeni  hukuka,  idare  hukukundan,  ceza  ve  ceza
                 usûl hukukuna kadar aynı anda birden fazla hukuk dalını ilgilendirebilmekte ve bu
                 yönlerden ayrıntılı inceleme ve araştırmayı gerektirebilmektedir.

                 2021 yılı içinde KDK tarafından karara bağlanan başvurular incelediğinde ise
                 başvuruların konusunun ağırlıklı olarak; kamulaştırmasız el atma, uygulama imar
                 planında kamu hizmetine ayrılan taşınmazlar, sit alanı olarak tescil edilen taşınmazlar,
                 el koyma ve benzeri tedbirler ve mahkeme ilamına dayalı alacağa ulaşmada yaşanan
                 belirsizlikten kaynaklı uyuşmazlıklardan oluştuğu görülmektedir.




             388 2021 YILLIK RAPOR
   384   385   386   387   388   389   390   391   392   393   394