Page 204 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 204

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               Dolayısıyla  sigortalılık  niteliğinin  kazanılması  veya kaybedilmesi  kişilerin üzerinde
               tasarrufta bulunamadığı bir alandır. Benzer düzenlemeler 5510 sayılı Kanun’un
               yürürlüğe  girmesinden  önceki  dönemde  de  bulunmakta  olup,  sigortalılık  niteliğinin
               kazanılmasında temel olarak çalışma olgusunun varlığı aranmaktadır.

               Bu yönüyle zorunlu sigortalılığın ortaya çıkmasında, Kanun kapsamında yer alan
               bir hizmet ilişkisinin varlığı, kişisel nam ve hesaba bir faaliyete başlanılması ya
               da bir statüye girilmesi  esas etkenlerdir. Bu kapsamda, hizmet akdi ile bir veya
               birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların söz konusu çalışma sürelerine ilişkin
               sigortalılık bildirimlerinin yapılmamış olması hizmet tespit davalarının esas konusunu
               oluşturmaktadır.
               Sigortalılığın zorunlu oluşunun bir sonucu olarak Sosyal Güvenlik Kurumunun, Kanun
               kapsamında yer alan bir çalışmanın mevcut olup olmadığını denetleme yetki ve ödevi
               bulunmaktadır. Bu kapsamda ilgililerin Kurumdan bu denetim faaliyetinin yerine
               getirilmesine yönelik talepleri ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Kamu Denetçiliği Kurumu
               bu yöndeki talepleri içeren başvurularda, ilgililerin çalışma sürelerinin tespitine yönelik
               olarak denetim faaliyetine başlanılmasını Sosyal Güvenlik Kurumundan beklemektedir.
               7.4.1.3.1 Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışanların Sigortalılığında
               İnceleme ve Denetim Sürecinden Kaynaklı Sorunlar

               5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortasının yürürlüğe girdiği 2008
               yılından önce tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların ve hak sahiplerinin
               sigortalılığı ve buna bağlı sosyal sigorta yardımları 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve
               Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu uyarınca sağlanmaktaydı.

               Bu  çerçevede  03.04.1993  tarihli ve  93/4384  sayılı  Bakanlar  Kurulu  Kararı ile  bu
               sigortalıların ödeyecekleri primlerin sattıkları ürün bedellerinden  tevkif (kesinti)
               suretiyle tahsil edilmesi öngörülmüş ve 01.04.1994 tarihinden itibaren ürün bedelleri
               üzerinden %1 oranında prim tevkifatı yapılması suretiyle uygulamaya başlanmıştır.
               Kamu idare ve müesseseler, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri,
               iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, zirai
               kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler ve gerçek
               gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı tevkifat yapmakla
               yükümlü olarak belirlenmiştir.

               Ayrıca tevkifat yapmakla yükümlü olan gerçek ve tüzel kişilerin, Tebliğ’deki esaslar
               çerçevesinde tevkifat yapmamaları veya yaptıkları tevkifat tutarlarını süresi içerisinde
               ve tam  olarak Kurum hesaplarına  intikal ettirmemeleri halinde Kuruma karşı
               sorumlu oldukları, ayrıca, bunlar hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 526’ncı maddesi
               uyarınca  cezalandırılmalarını  teminen  Cumhuriyet  Savcılıklarına  suç  duyurusunda
               bulunulacağı belirlenmiştir. Kendilerinden tevkifat yapılanların tevkifat belgelerinin




                                                                        2022 YILLIK RAPOR  203
   199   200   201   202   203   204   205   206   207   208   209