Page 248 - 2022-Yillik-Rapor-web
P. 248
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
Özel gereksinimli çocukların eğitim hakkı ile ilgili inceleme ve değerlendirme yapılırken
başvurulara istinaden kararlarımızda aşağıda sıralanan hususlara vurgu yapılmaktadır.
BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde bütün insanların haklar bakımından
eşit olduğu; herhangi bir ayrım gözetmeksizin herkesin ilan olunan bütün haklardan
yararlanabileceği belirtilmiş; Anayasamızda da “ayrım gözetilmeksizin herkesin kanun
önünde eşit olduğu” açıkça ifade edilmiştir. Tarafı olduğumuz BM Engellilerin
Haklarına İlişkin Sözleşme’de (EHİS) engelliliğe dayalı her türlü ayrımcılık yasaklanmış;
taraf devletlere engellilerin herhangi bir nedene dayalı ayrımcılığa karşı eşit ve etkin
bir şekilde korunmasını güvence altına almak görevi verilmiştir. Belirtilen hususlar
ulusal mevzuatımızda da yer bulmuş, 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun’da
engelliliğe dayalı ayrımcılık yapılamayacağı, ayrımcılıkla mücadelenin engellilere
yönelik politikaların temelini oluşturduğu belirtilmiştir.
"Belirtilen mevzuatta “engelli çocuklara” özel önem atfedildiği görülmektedir.
BMEHİS’in “Engelli Çocuklar” başlıklı 7’nci maddesinde “Taraf Devletlerin engelli
çocukların diğer çocuklarla eşit bir şekilde tüm insan temel hak ve özgürlüklerinden
tam olarak yararlanmasını sağlamak için gerekli tüm tedbirleri alacağı” taahhüt
altına alınmış, BMÇHS ile uyumlu olarak “Engelli çocuklarla ilgili tüm eylemlerde
çocuğun üstün yararının gözetilmesine öncelik verileceği” belirtilmiştir. BM Çocuk
Hakları Sözleşmesinde de (BMÇHS) “Sözleşmede yazılı olan hakların hiçbir ayrım
gözetilmeksizin tüm çocukları tanınacağı” ifade edilirken engellilik halinin özellikle
belirtildiği görülmektedir."
Ulusal mevzuatımız kapsamında, 5378 sayılı Kanun’da da bu hususa açıkça değinilmiş,
“engeli olan çocuklara yönelik hizmetlerde çocuğun üstün yararının gözetilmesinin
esas olduğu” kayıt altına alınmıştır. Nihayet, BMÇHS’de çocuğun her türlü istismar ve
kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemlerin
alınması devletin görevleri arasında sayılmış; 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nda
“korunmaya ihtiyacı olan çocuk” tanımı altında bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal
gelişimi ile kişisel güvenliği tehlikede olan çocuklarla ilgili tedbirlere yer verilmiştir.
Öte yandan, eğitim hakkı, tüm vatandaşlar için Türkiye Anayasası ile teminat altına
alınmış bir haktır. Anayasa’nın 42’nci maddesinde, “Kimse, eğitim ve öğrenim
hakkından yoksun bırakılamaz.” denilmekte; “engelli bireylerin eğitim hakkına” ilişkin
BM EHİS düzenlemesinin “bu hakkın fırsat eşitliği temelinde ve ayrımcılık yapılmaksızın
sağlanması için eğitim sisteminin bütünleştirici bir şekilde her seviyede engellileri içine
alması” hususuna öncelikli vurgu yapıldığı görülmektedir. Yine bu kapsamda, “engelliler
engelleri nedeniyle genel eğitim sisteminden dışlanmamalı ve engelli çocuklar engelleri
nedeniyle parasız ve zorunlu ilk ve ortaöğretim olanaklarının dışında tutulmamalıdır.”
denilmiştir.
“Engelli çocukların eğitim hakkı”na ilişkin olarak başta BMÇHS olmak üzere pek
çok uluslararası düzenleme bulunmaktadır. Sözleşme’nin 23’üncü maddesi uyarınca,
2022 YILLIK RAPOR 247