Page 272 - KDK-2016-YILLIK-RAPORU
P. 272
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
hakkındaki bir dizi sorun tespitleri, karşılığı öneriler ile bağlantılı olarak, özlü bir
şekilde liste halinde okuyucunun bilgisine sunulmaktadır.
Çalışmamızın en temel amacı, bu ülkede yaşayan tüm insanların, kendini yalnız,
kimsesiz ve güçsüz hissetmeden; adalet hakkında en ufak bir endişesi ve haksızlığa
uğradığı düşüncesi olmaksızın; daha mutlu, huzurlu ve güven içerisinde yaşamalarına
imkân verecek bir adalet sisteminin oluşturulması; bu amaçla atılması gerekli yasal ve
idari adımlar, tasarruflar hakkında karar verici mercilere yol gösterilmesi ve onların
115
iradelerinin etkilenmesinden ibarettir .
7.3.2. Mülteciler Özel Raporu
Bilindiği üzere insanlar tarihin ilk çağlarından bu yana doğal afetlerden kaçınma,
ihtiyaç duyulan gereksinimleri karşılayamama, çatışma gibi çeşitli nedenlerle
bulundukları yerleri terk ederek yeni yerleşim yerleri aramaktadırlar. Günümüzde
ise birçok farklı sosyal, ekonomik ve siyasi etmen bir araya gelerek insanları tarihin
önceki dönemlerinde olduğundan daha fazla bir şekilde yerlerinden ayrılmaya
zorlamaktadır. İnsanları göç etmeye iten etmenler çeşitlendiği ve karmaşıklaştığı
gibi bu göç hareketlerinin ev sahibi ülkeler üzerindeki sosyo-ekonomik etkileri de
derinleşmekte ve farklılaşmaktadır. Günümüzdeki göç hareketleri içerisinde insanları
yurtlarını terk etmeye iten nedenler arasında, daha iyi koşullarda yaşama isteği yerine
giderek artan bir şekilde şiddet, ayrım gözetmeyen iç çatışma ve baskıdan kurtulma
isteğinin hâkim olmaya başladığı gözlenmektedir.
Ülkemiz, 15 inci yüzyıldaki Osmanlı İmparatorluğu topraklarına yönelik kitlesel
sığınma hareketlerinden itibaren çevresindeki çatışmalardan, savaşlardan ve
baskılardan kaçan kimseler için güvenli bir liman, yeni bir yuva olma niteliğini
korumuştur. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğünün 2015 yılı verilerine
göre bu güçlü geleneğin taşıyıcısı olan Ülkemize onlarca farklı ülke ve bölgeden 271
iki yüz binden fazla kişi uluslararası koruma başvurusunda bulunmuştur ya da bu
tür bir korumadan yararlanmaktadır. Ülkemiz sadece mülteci hukuku çerçevesinde
kendisine sığınan kimselere kucak açmakla kalmamaktadır; Mart 2011’de Suriye Arap
Cumhuriyeti’nde başlayan iç karışıklığın ardından yaşanan insanlık dramına kayıtsız
kalmayarak, ülkemize sığınmak isteyen kişilere “Geçici Koruma” sağlamaktadır.
Halen ülkemizde yaklaşık üç milyon Suriyeli bulunmakta olup, bahsi geçen nüfusun
neredeyse yarısı çocuktur. Savaşlarda ve göçlerde en hassas kesimin kadın ve çocuklar
olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu sayı oldukça önemlidir. Ülkemizde gerek
geçici barınma merkezlerinde, gerekse söz konusu merkezlerin dışında bulunan
115
http://ombudsman.gov.tr/contents/files/Raporlar/Yargi%20Ozel%20Raporu.pdf, Bkz. “Adalet Sis-
temimizin Sorunları, İyileştirilmesi Ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor”
YILLIK RAPOR 2016