Page 209 - KDK
P. 209

manevi bağı koruma noktasında etkisiz kalacağı yönündeki itirazları-
            nın, kanun yolu mercii tarafından da karşılanmayarak İlk Derece Mah-
            kemesi hükmünün düzeltilerek onandığı, bu kapsamda özellikle İlk
            Derece Mahkemesi kararında öngörülen görüşme gününde gerekçesi
            belirtilmeksizin yapılan değişiklik nazara alındığında, kişisel ilişkiye
            ilişkin takdirin gereklerinin Derece Mahkemesi kararlarında, somut
            verilerle bağlantı kurulmak suretiyle yeterli şekilde ortaya konulma-
            dığı görülmektedir.
               51. Bu çerçevede çocuk ile başvurucu arasında sınırlı kişisel ilişki
            tesisi ile ilgili kararlardaki gerekçelerin aile hayatına saygı hakkı bağ-
            lamında ilgili ve yeterli olmadığı, kurulması öngörülen kişisel ilişkinin
            uygulanabilir ve etkili olmasını temin edecek şekilde hareket etme yü-
            kümlülüğü açısından etkisiz kaldığı, sonuç olarak başvurucunun ço-
            cuğu ile kişisel ilişki kurma hakkının yerine getirilmesinde kamusal
            makamlarca gereken çabanın gösterilmemiş olduğu anlaşılmaktadır.

               52. Açıklanan nedenlerle, başvurucunun Anayasa’nın 20. madde-
            sinde güvence altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği-
            ne karar verilmesi gerekir.”

               yönünde karar vermiştir.
               19. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 01.04.2015 tarih
            ve E. 2013/2-1926, K. 2015/1139 sayılı kararında; 4721 sayılı
            TMK’nın 324 üncü maddesinde yer verilen düzenlemeye atıfta bulu-
            narak; “Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün ya-
            rarını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocu-
            ğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği
            anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç
            sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve
            düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır.
               Bu kapsamda, çocuğun cinsiyeti, doğum tarihi, eğitim durumu,
            kimin yanında okumakta olduğu, talepte bulunanın çocuğun eğitim
            durumuyla ilgilenip ilgilenmediği, sağlığı, sağlık durumuna göre teda-
            vi olanaklarının kimin tarafından sağlanabileceği gibi özel durumuna
            ilişkin hususlar göz önünde tutulmalıdır.
               Velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde ana babadan kaynak-
            lanan özelliklerin de dikkate alınması kaçınılmazdır. Bu nedenle,




           204   KAMU DENETÇILIĞI KURUMU
   204   205   206   207   208   209   210   211   212   213   214