Page 316 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-1
P. 316
75. Diğer taraftan Anayasa Mahkemesinin E:2006/111 K:2006/112
sayılı, sosyal güvenlikle ilgili bir kararında: “Sosyal güvenlik, bireylerin
istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin kendilerinin ve geçindir-
mekle yükümlü oldukları kişilerin üzerindeki gelir azaltıcı ve harcama ar-
tırıcı etkilerini en aza indirmek, ayrıca sağlıklı ve asgari hayat standardını
güvence altına alabilmektir. Bu güvencenin gerçekleştirilebilmesi için sos-
yal güvenlik kurumları oluşturularak, kişilerin yaşlılık, hastalık, malullük,
kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı asgari yaşam düzeylerinin korunması
amaçlanmaktadır” görüşüne yer verilmiştir.
76. E:1988/19 K:1988/33 sayılı bir başka kararında da Anayasa
Mahkemesi sosyal hukuk devletini şöyle tanımlamaktadır: “Sosyal
hukuk devleti, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak gerçek eşitliği yani
sosyal adaleti ve toplumsal dengeyi sağlamakla yükümlü devlet demektir...
Hukuk devletinin amaçladığı, kişinin korunması, toplumda sosyal güvenli-
ğin ve sosyal adaletin sağlanması yoluyla gerçekleştirilebilir... Anayasanın,
Cumhuriyetin nitelikleri arasında yer verdiği sosyal hukuk devletinin daya-
naklarından birini oluşturan sosyal güvenlik kavramının içerdiği temel esas
ve ilkeleri uyarınca toplumda yoksul ve muhtaç insanlara Devletçe yardım
edilerek onlara insan onuruna yaraşır asgari yaşam düzeyi sağlanması,
böylece, sosyal adaletin ve sosyal devlet ilkelerinin gerçekleşmesine elverişli
ortamın yaratılması gerekir.” hükmü yer almaktadır.
78. Ayrıca Yargıtay Hukuk Genel E:2012/21 17 K:2012/230 sayılı
kararında “…Gerçekten de somut olayda izlenildiği gibi, Sosyal Güvenlik
Kurumları arasında norm ve standart birliği bulunmamaktadır. Sosyal Gü-
venlik Kurumları arasında, yalnızca aylıkların seviyesi bakımından değil,
koruma kapsamına alınan tehlikeler ve hak kazanma şartları bakımından
da farklılıklar olduğu belirgindir. Önemli olan, hangi kurum olursa olsun,
aynı külfete katlanan insanların aynı haklara sahip olmasının sağlanma-
sı olmalıdır. Esasen; Sosyal Güvenlik Kurumları`nın görevi Sosyal Sigor-
ta Kanunları çerçevesinde kapsama aldıkları kişileri koruma garantisini
sağlamaktır. Sigorta hukukunda amaç, yüksek standartta sosyal güvenlik
sağlayan bir sistemin oluşturulmasıdır. Yine, sosyal sigortalar külfet nimet
dengesi üzerine kurulan kurumlardır. O nedenle, külfetin (çalışıp primle-
ri ödemek) karşılığının alınmaması sosyal güvenlik sisteminin amacıyla
bağdaşmaz ve böyle bir uygulamada kabul edilemez. Buna, aksi bir yorum,
sisteme duyulan güveni ortadan kaldırır. En önemlisi, yükümlülüklerini za-
manında yerine getirenlerin bir anlamda cezalandırılması olur ki, bu sosyal
adalet duygusunu zedeler.” ifadelerine yer verilmiştir.
KAMU DENETÇILIĞI KURUMU 315