Page 242 - calisma-ve-sosyal-guvenlik-3
P. 242

29.5 Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlığı altındaki 36 ncı mad-
            desi “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mer-
            cileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir.
            Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki dâvaya bakmaktan kaçınamaz.”
            kuralını getirmiştir. 308 sayılı KHK ile değişik 233 sayılı KHK’nın 45 inci
            maddesinin 8 numaralı fıkrası da bu kural uyarınca, sözleşmelerin uygulan-
            masından doğacak anlaşmazlıkların çözüm yeri olarak “adli yargıyı” gös-
            termiştir. Fıkradaki bu belirleme KİT’lerdeki çalışanların özel hukuk alanı-
            na giren “hizmet sözleşmesi” ne tâbi olacakları anlayışına dayanmaktadır.
            Oysa, sözü edilen KHK’nın 42 nci maddesi irdelenirken bunun bir “idari
            sözleşme” olduğu vurgulanmıştı. Daha önce de değinildiği gibi, taraflardan
            birinin kamu tüzel kişisi olması, konunun kamu hizmeti ile ilgili bulunması,
            düzenleme biçimi ve yürütme yöntemine ilişkin kuralların özel hukuk kural-
            larından çok kamu hukuku kuralları olması ve yönetime üstünlük tanıması,
            idari sözleşmelerin ana koşullarıdır. Bu çerçeve içinde KİT’lerde de kamu
            hizmetlerinin yürütülmesiyle ilgili kararlar idarî nitelik taşıdığı gibi, asli ve
            sürekli kamu görevini yerine getiren çalışanlar hakkındaki işlemleri de aynı
            niteliktedir. Yönetimle görevlileri arasındaki ilişki, İdare hukuku ilkelerine
            dayanan ve İdare hukuku kurallarıyla düzenlenen bir kamu hukuku ilişkisi-
            dir. Şu halde, KİT’lerin, öngörülen düzende çalışacak sözleşmeli personeli,
            kamu görevlisi niteliği dışında olamaz. Sözleşme, kamu hukuku ilişkisini
            değiştiremez ve ortadan kaldıramaz. Bunların, yönetimle ilişkilerinden çı-
            kan uyuşmazlıklar, kamu hukukuna göre ancak idari yargı yerinde çözüm-
            lenir. hükmüne yer verildiği,
               30. Anayasa’nın 128 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Devletin,
            kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare
            esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin
            gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevli-
            leri eliyle yürütüleceği belirtildikten sonra, ikinci fıkrasında da, “me-
            murların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve
            yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük
            işlerinin kanunla düzenleneceği” yolunda bir esas getirilmiştir. Bu ted-
            vin şeklinden anlaşılacağı üzere Anayasa koyucunun, kamu hizmetlerinin
            mahiyet ve niteliklerini nazarı itibari alarak sadece “genel idare esaslarına
            göre yürütülmesi gereken kamu hizmetlerinin” yerine getirilmesi için gö-
            revlendirilecek memurlar ve diğer kamu görevlileri” haklarında sözü edi-
            len ikinci fıkradaki güvence getiren kuralların uygulanmasını öngördüğü




                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  241
   237   238   239   240   241   242   243   244   245   246   247