Page 594 - egitim-ve-ogretim-hakki-2
P. 594

düşünülemez. Buna karşılık, şikayet hakkı kötüye kullanılmış ya da şika-
            yette bulunulmasını haklı gösterecek olgular mevcut değil ise, artık hukuka
            uygunluktan söz edilemez. “Şikayeti haklı gösterecek olgu” sözüyle, şikayet
            veya başvuruyu destekleyen “emarelerin” kastedildiği de, yine bozma kara-
            rında açıklanmıştır.
               Somut olayda uyuşmazlığın üzerinde toplandığı nokta tam da budur:
            Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık, kendi sübjektif du-
            rum ve konumu itibariyle, davalının davacıyı intihal ile suçlamakta haklı
            olduğunun kabulünü gerektirecek, iddiaları destekler nitelikte emarelerin
            somut olayda bulunup bulunmadığı noktasındadır. Bu noktada şu yönün
            hemen vurgulanması gerekmektedir. Herhangi bir olayda başvuru sahibi-
            nin bu başvurusunu destekleyen ve haklı gösteren emarelerin bulunup bu-
            lunmadığı hususu değerlendirilirken, öncelikle, o somut olayın kendi özel
            yapısı ve özellikle başvuru sahibinin sübjektif nitelikleri, konu hakkındaki
            bilgi, kavrama ve değerlendirme düzeyi göz önünde tutulmalıdır.

               ....Düzenlenen raporlarda, tarafların eserleri arasında bir intihalin bu-
            lunmadığı açık ve kesin bir şekilde belirtilmiştir. Anılan raporları düzenle-
            yen akademisyenlerin yaptıkları inceleme, karşılaştırma ve değerlendirme-
            leri, kendisi de bir akademisyen olan davalının dahi yapabileceğinde kuşku
            olmamalıdır. Eş söyleyişle, davalı, sübjektif durumu itibariyle, bunu yapa-
            bilme olanak ve yeteneğine sahiptir.

               Öte yandan, intihal gibi, muhatabını son derecede büyük bir zan altında
            bırakacak, bilim etiğine aykırı bir eylemle herhangi bir kişiyi suçlamadan
            önce, gereken hassasiyeti gösterip, titiz bir araştırma ve değerlendirme
            yapması ve eğer bu değerlendirme sonucunda intihalin bulunduğu kanaati-
            ne varırsa böyle bir iddiada bulunması, herkesten ve özellikle, sübjektif du-
            rumu yukarıda açıklanan davalıdan beklenmesi gereken bir davranıştır...

               SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararı-
            nın yukarıda açıklanan gerekçelerle (ONANMASINA), oyçokluğu ile karar
            verildi.”  hususları açıklanmıştır.
               15) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/03/2013 tarih ve 2011/4128
            Esas, 2013/5379 Karar sayılı ilamında;  “Davacı, yüksek lisans tezinin
            danışmanı olan öğretim görevlisi davalı tarafından büyük bir kısmının kay-
            nak gösterilmeden kopya edilmek suretiyle kullanılması nedeniyle yapılan
            tecavüzün ref’i ve men’ini ve maddi ve manevi tazminat talep etmekte-
            dir... Davalının, davacının ismi ve eserine atıf yapmadan kitap bilgilerinin



                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  589
   589   590   591   592   593   594   595   596   597   598   599