Page 38 - geri itme ozel raporu son
P. 38
“Pushback” of Human Rights / Ege Denizi’ndeki Geri İtmeler ve Boğulan İnsan Hakları Özel Raporu
Sözleşmesi’nin başlangıcında yer verilen uluslararası iş birliğine daha fazla odaklanılması ve iş birliğini
artırıcı yönde politikalar geliştirilmesi gerekmektedir.
Her ülkenin sınırlarını denetlemeye ve korumaya yönelik tedbirler alması doğaldır. Ancak bu durum
devletlerin, korunma ihtiyacı olan kişilerin güvenli, insani ve yasal yollardan sınırlarına ulaşma-
larını sağlayacak çok sayıda tedbiri almalarına engel değildir. Uluslararası mevzuat bu tedbir-
lerin nasıl alınacağına yönelik ayrıntılı düzenlemeler getirmiştir. Devletlerin almış olduğu sınır
kontrolüne ilişkin tedbirlerin, uluslararası insan hakları yükümlülükleriyle uyumlu bir şekilde yapılması,
mültecilerin güvenli bir yere ulaşmalarını ve sığınma talebinde bulunmalarını engellememesi gerek-
mektedir. Ancak mevcut durumda güvenli ve yasal yolların sağlanması bir yana, ülkeler tarafından
en kestirme çözüm tercih edilerek, mülteci ve göçmenlerin Avrupa’ya ulaşmak için katettik-
leri tehlikeli yolculuklar bazı Avrupa ülkeleri tarafından yapılan utanç verici müdahalelerle
daha da tehlikeli bir hale gelmektedir. Ülkelerin sınırlarının yasal yollar ile aşılamaması ve yapılan
orantısız ve meşru olmayan müdahaleler, ülkesindeki zulüm tehdidinden kaçan mültecilerin tehlikeli
yolları zorlayarak sınırları aşmaya çalışmasına yol açmaktadır. Nihayetinde mülteci ve göçmenlerin
AB’ye düzensiz olarak varmak dışında bir seçenekleri bulunmamaktadır.
AB’nin ve AB’ye üye devletlerin yaptıklarının işe yaradığını varsaymayı bir kenara koyalım. Göç
konusu uzun süre devam edecek bir durum. Tel örgüler çekmek, göz yaşartıcı gaz ve göçmen ve
sığınmacılara yönelik diğer şiddet türlerini kullanmak, idari gözetim uygulamak, konut, besin ve
su gibi temel ihtiyaçlara erişimi kısıtlamak ya da tehditkâr bir dil veya nefret söylemi kullanmak
göçmenleri buraya gelmekten veya Avrupa’ya gelmeye çabalamaktan alıkoymayacaktır. Toprak
bütünlüğü sınırların kontrol edilmesiyle, kimin içeriye girip kimin çıktığının bilinmesiyle ilgilidir.
Hiçbir zaman sınırların göçe karşı mühürlenmesiyle ilgili olmamıştır. Demokratik sınırlar doğala-
rı gereği geçirgendir. Göçmenler ve sığınmacılara yasal ve güvenli hareketlilik kabiliyeti sağlayan
çözümler ancak sınırların kontrolünü sağlar. Korkunç deneyimlerle yüz yüze kalmış erkek, kadın,
çocuk ve hatta bebeklerden bahsediyoruz. Onlarda sizler gibi, ben gibi insan, biz onların yerinde
olsaydık aynı şeyi asla yapmazdık diyebilir miyiz? Göçmenler hakları olan insanlardır. Başkalarını
insanlıktan çıkardığımızda, kendimizi de insanlıktan çıkarıyoruz.
François Crépeau, BM Göçmenlerin İnsan Hakları Özel Raportörü 7
Crépeau’nun açıklaması, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin sığınma özgürlüğü ile ilgili 14. mad-
desindeki “Herkesin zulüm altında başka ülkelere sığınma ve sığınma olanaklarından yararlanma hakkı
vardır” ifadesine dikkat çekmektedir. Birliğin kurucu değerlerini belirten, siyasi ve hukuki temelini oluş-
turan ve AB ülkelerinin uymak zorunda olduğu AB Antlaşması’nın 2. maddesinde de benzer şekilde
insan haklarına vurgu yapılmaktadır.
“Birlik, insan onuruna saygı, özgürlük, demokrasi, eşitlik, hukukun üstünlüğü ve azınlıklara mensup
kişilerin hakları da dahil olmak üzere insan haklarına saygı değerleri üzerine kuruludur. Bu değer-
7 Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Göçmen Krizi: BM Uzmanları “Avrupa’nın krize verdiği yanıtın işe yaradığını varsaymayı
bırakalım” dedi, başlıklı açıklama için bkz. 25 Ağustos 2015, http://www.ohchr.org/EN/NewsEvents/Pages/DisplayNews.aspx?LangI-
D=E&NewsID=16344; Erişim Tarihi:07/09/2021.
36