Page 43 - ilitam-dergisi
P. 43

İLİTAM DIN EĞITIMI VE ILAHIYAT LISANS TAMAMLAMA PROGRAMI






            zor yapılır. Kendinizi şöyle bir tartın, kendi yaşında bir bakın öyle bir sorumlulu-
            ğu birden üstlendiğinizi düşünün. Kaldı ki böyle bir hedefin böyle bir niyetim
            de yoktu ben o zaman doçent olarak akademik hayatıma devam ediyordum.
            Onun  travmasını  -mübalağasız  söylüyorum-  birkaç  ay üzerinden atamadım,
            kendime gelemedim. Çok zor bir sorumluluktur büyük bir sorumluluktur ağır
            bir sorumluluktur, başka işe benzemez. Sonuçta, kendime geldikten sonra ben
            nasıl bir görev üstlendim sorusunu sordum kendime. Baktım toplumu din ko-
            nusunda aydınlatma, rehberlik etme, önderlik etme, yönetme, yönlendirme,
            diğer bürokratik görevlilerin dışında asıl olay bu. Peki bu görevi ben nasıl bir
            kadroyla yapıyorum diye önümüze serdik o dönemin şartlarında aşağı yukarı
            -90 binlere yakın şimdi 150 bin rakamı telaffuz edildi- 90 binler civarında gö-
            revli var. Bunların eğitim durumları -topluma madem rehberlik edeceğiz- nedir
            diye bir çalışma yapıp önümüze koyduk. O dönemin şartlarında aşağı yukarı 65
            bin civarında imam hatip lisesi mezunu görevlimiz olduğunu gördük. 15 bin
            civarında -o dönemlerde vardı şimdi pek yok- özel eğitim görmüş yani bir şekil
            medrese eğitimi görmüş belli kademelerden, sınavlardan geçerek Diyanette
            görev almış insanlar vardı. Bu insanların pek çoğu çok önemli ve büyük hizmet-
            ler vermişlerdir. Sonradan onlar, işte eğitimleri yok vesaire şeklinde biraz hafife
            alındı. Ama onların gerçekten iyi yetişmiş olanları önemli hizmetler gördüler,
            hâlâ da Türkiye’de önemli miktarda kanaat önderi dediğimiz az sayıda da olsa
            belli bölgelerde bu yapıda insanlar var. Peki dinî  yüksek öğrenim görmüş ele-
            man sayısı o zamanına şartlarında aşağı yukarı yüzde 2 veya 2,5’a tekabül eden
            çok düşük bir rakam. Şimdi bu tespiti önümüze koyduktan sonra dedik ki biz bu
            kadroyla din gibi nazik ve hassas ve çok önemli bir konuda topluma rehberlik
            edeceğiz, toplumu yönlendireceğiz; çok zor. Nedir bu rehberlik? Rehberlik de-
            diğiniz sadece cami görevi değil, cami görevi de küçümsenecek bir görev değil
            elbette. O zamanın şartlarında yaptığımız bir hesaba göre aşağı yukarı haftada
            bir cuma günü on ile on beş milyon arası insan cuma namazına gidiyor. Cuma
            namazına ne oluyor? Cuma namazında namazdan önce hatip varsa bir vaaz
            ediyor, ondan sonra da hutbe okunuyor. Ortalama hesap ederseniz bir saatlik
            bir yaygın eğitim söz konusu, on, on beş milyon arasındaki insana; bunlar kaba-
            ca yapılmış hesaplar. Şimdi onu günümüzün rakamlarla vurursanız yirmi, otuz
            milyon civarında bir rakam eder tahminen. Böyle bir kitleye bir saatlik bir eğitim
            veriyorsunuz. Öyle görmek, böyle bakmak lazım, bir açıdan da öyle değerlen-




                                                                      OCAK 2020   43
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48