Page 44 - ilitam-dergisi
P. 44

İLİTAM DIN EĞITIMI VE ILAHIYAT LISANS TAMAMLAMA PROGRAMI






               dirmek lazım. Bu inanılmaz bir imkândır. Hiçbir yerde hiç bir kurumda olmayan
               bir imkândır yani haftada 20-30 milyon -bugünkü rakamlarla söyleyelim- insana
               bir saatlik bir hitap ediliyor, yaygın din eğitimi veriliyor diyelim. Şimdi bunu ney-
               le veriyorduk? İşte o zaman şartlarında o eğitimi büyük oranda imam hatip lise-
               si mezunu gençlerle veriyorduk. İmam hatip okulu mezunu nedir? Temel dinî
               bilgilerde bir kısım ön bilgiler edinmiş bir gençtir, yaşı da on yedi on sekizdir.
               Onu mezun olduktan sonra alıyoruz, veriyoruz bir tarafa ve ona diyoruz ki: Sen
               bulunduğun köyün, mahallenin, kasabanın camisinin ve etrafındaki cemaatin
               dinî rehberi, önderisin, onlara rehberlik edeceksin, yönlendireceksin. Bu ağır bir
               sorumluluktur. Bir de toplumun beklentisi çok fazladır. Köye giden imamı önce
               şöyle bir tartar, gider bir iki soru sorarlar ona. İstemediği cevabı alınca onu bir
               kenara koyar. Köy toplumunda öne çıkan üç kişi vardır; birisi muhtardır, biri-
               si öğretmendir, birisi de imamdır. Öğretmen belli bir görevi vardır, o görevin
               eğitimini almıştır, çocuklara okunmasını yazmasını belli bir usul içinde öğretir.
               Muhtar seçilmiş bir kişidir, köyün daha çok fiziki sorunlarına, su, yol, elektrik gibi
               sorunlarına bakar. Ama din görevlisi her şeydir, evde ailesiyle kavga eder, gider
               hocadan uzlaştırma yolu ister. Gider efendim bankada işlem görür, gelir hoca-
               ya faiz işini sorar. Diyanetin üstesinden gelemediği soruyu gider hocaya sorar.
               Ondan istediği cevabı alamadığı zaman onu bir kenara koyar. Onun için bu
               imamlık müessesesi önemli bir fonksiyon icra ediyor. Şimdi bu elemanlarla biz
               bu toplumu çekip çevireceğiz. Bir defa başta bir damgalandığı zaman ondan
               sonra gider öyle. Kaldı ki o dönemlerde bir ön lisans programı furyası vardı,
               ebeler, hemşireler, ilkokul öğretmenleri, hepsi programdan yararlanıyor. Yani
               işte lise mezunu öğretmenlerin -o zaman da çok vardı sadece Diyanette değil
               başka alanlarda da vardı- hepsi bir açık öğretim furyasıyla iki yıllık da olsa yük-
               sek öğrenimlerini bir şekilde öyle ve böyle tamamladılar. Benim bu bahsettiğim
               87’li yıllarda Diyanetin o işten haberi bile yoktu, yani hiç ilgi alanında değildi. O
               dönemi yaşadığımız arkadaşlar burada aramızda vardır. Onun üzerine ne yapa-
               lım ne edelim diye kafa yorarak biz de bu eğitimden istifade edelim başka türlü
               ben bu 65 bin imam hatip lisesi görevlimin eğitim seviyesini nasıl yükseltirim,
               anlayışındaydık. Bir de kamuoyunda bir şey vardır; kişinin eğitimine bakar, öğ-
               retmen yüksekokul mezunu iki yıllık da olsun, işte hemşiresi öyle, ebesi öyle,
               din görevlisi… Din görevlisi işte öyle yarım yamalak durumda. Kamuoyundaki
               itibarını yükseltmek, birikimlerini biraz daha bir taraftan çalışırken nasıl yüksel-




            44   OCAK 2020
   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48   49