Page 45 - ilitam-dergisi

İLİTAM DIN EĞITIMI VE ILAHIYAT LISANS TAMAMLAMA PROGRAMI

tebiliriz? Sorusunun peşine düştük. Bunlar zor işlerdir, kolay işler değildir. Görev
yapıyor, görevi nedir? Din görevlisi beş vakit namaz kıldırır ama din görevlisinin
asıl görevi beş vakit namaz değildir ki. Beş vakit namaz insanın Yaradan’ına
karşı olan şükran borcunun bir ifadesidir. Esas ondan sonra işler başlıyor, sosyal
sorumlulukları var, vesairesi var. Kasabasında, mahallesinde, köyünde cema-
atiyle hemhâl olacak, oturacak kalkacak, onlarla görüşecek konuşacak, onları
eğitecek. Hutbe mesela, haftada bir çıkıp hutbe okuyacak. Hutbe o gündür bu-
gündür hep tartışmalı bir konudur. Merkezden hazırlanır, yok oradan hazırlanır
buradan hazırlanır vesaire falan. Hutbenin aslı, özü kişinin görev yaptığı alanda,
köyde, mahallede, kasabada her neyse görevini yaptığı gözlemlerinden seçtiği
bir hususu cemaatiyle paylaşması olayıdır, canlı bir şeydir. Hutbe yani diyelim ki
söz gelimi gittiniz bir AVM’ye park edeceksiniz arabanızı, park sorunu her yerde
vardır, bakmışsınız ki birisi 2 kişilik yere park etmiş, böyle yan koymuş. Bu bir
sıkıntı. Şimdi bunu mesela getirir orada bir problem olarak ortaya koyarsanız
bu insanların zihninde yer eder. Bu bir kul hakkıdır, başkasının hakkını gasptır;
bunlar önemli şeylerdir, kul hakkı çok ağır bir şeydir, o da bir kul hakkıdır. Kul
hakkı farkında olmadan bir yerden birisini alıp götürmek değil, bir şeyi alıp gö-
türmek değil, her şey bunun içine girer. Bu da bir kul hakkıdır, deyip bunu alıp
böyle özetleyip beş dakikada uzatmadan -öyle on beş yirmi dakika milleti de
bıktırmadan- spot bir şekilde böyle milletin zihnine sokma olayıdır. Bunun için
bir birikim gerekir yani analiz, gözlem yeteneği gerektirir. Bu da eğitimle alına-
bilecek bir şeydir. İnsanın içinde de olabilir ama eğitimle yönlendirilebilecek bir
şeydir. Yani, rehberlik bu anlamda her alan için söz konusudur; dolayısıyla, bu
görevlerden beklenti çok fazladır.

Şimdi, bu görevli arkadaşları, bu gözlem yeteneklerini, alanlarıyla ilgili, mük-
tesebatlarını biraz daha yükseltmek için ne yapmamız lazım? Hem çalışıyorlar
hem de iş görüyorlar, devlet memuriyeti yapıyorlar. Biz de bu ön lisans prog-
ramına el attık, dedik ki: “Biz de bundan istifade edelim.” “Aman Allah! Sizin ne
işiniz var buralarda? Siz kimsiniz, nereden çıktınız?” tepkileriyle karşılaştık. Önce
üst kademelere, idari kademelere bunu kabul ettirmek için uğraştık, projeler
hazırladık. Rahmetli Turgut Özal o zaman Başbakandı -o dönemlerdi benim
Başkanlık yaptığım dönem- o, bu konuyu benimsedi. Ancak tabii, bu ayrıntılar-
la uğraşacak vakitleri yoktu. O dönemlerin Maliye Bakanı –Allah rahmet etsin-

OCAK 2020 45