Page 350 - kdk-2015-yillik-rapor
P. 350
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
18.8) Şikâyetçinin başkanlığını yürüttüğü vakıf kilisesinde görevlendirilen din adamının
maaşının Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından karşılanması talebinin, demokratik toplumun
ayrılmaz unsurları olan kanun önünde eşitlik, çoğulculuk ve hoşgörü kavramları kapsamında
değerlendirilmesi gerekmektedir.
18.9) Sonuç olarak, şikâyetçinin mezkur talebinin reddine ilişkin idari işlemin, ülkemizin taraf olduğu
uluslararası sözleşme ve antlaşmalar ile yüksek mahkeme kararları dikkate alındığında üst hukuk
normlarına ve hakkaniyete aykırı olduğu, AİHS'in 9 uncu maddesinde korunan hakları zedelediği
değerlendirilmiş olup, tüm bu nedenlerle ve mezkur talepten hareketle, Lozan Andlaşması kapsamında
azınlık kabul edilen vatandaşlarımızın sosyal ihtiyaçlarını karşılanmasına yönelik olarak mümkün
bulunması halinde meri mevzuatın işlerliğinin sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde ise
mevzuat değişikliğiyle şikayet konusu talebin yeterli oranda karşılanması gerektiği, kanaat ve sonucuna
varılmıştır.
18.10) Diğer yönden; Kamu Başdenetçisine süresinde önerisini sunmakla görevli ilgili Denetçi
(Ombudsman) ret önerisinde bulunmuşsa da yukarıdan bu yana açıklanan gerekçeler,
uluslararası ve ulusal mevzuat, uluslararası standartlar, AİHS ve onun ayrılmaz parçası olan
AİHM içtihatları gözetildiğinde Kamu Denetçisinin ret önerisine katılmak mümkün olmamıştır.
D. İnsan Hakları Yönünden Değerlendirme
19) Anayasa’nın ilgili maddeleri ile AİHS'in (Sözleşme) 9 uncu maddesinde güvence altına alınan
düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne ilişkin düzenlemeler çerçevesinde; kişilerin belirli bazı durumlarda
ilgili idareden, anılan hakların korunması, kullanımı ve geliştirilmesinin önündeki maddi engellerin
kaldırılmasını ve/veya gerekli tedbirlerin alınmasını talep edebilecekleri hususu dikkate alındığında,
şikayetçinin mezkur talebinin de bu kapsamında ele alınması gerektiği değerlendirilmiştir.
19.1) Bilindiği üzere Sözleşme’nin 1 nci maddesi kapsamında sözleşmeci taraflar, kendi yetki alanları
içinde bulunan herkese Sözleşme’nin birinci bölümünde (Sözleşme’nin 9 uncu maddesini de kapsayan)
açıklanan hak ve özgürlükleri tanımayı taahhüt etmektedir. Dolayısıyla, Sözleşme’nin 9 uncu maddesi
kapsamında tanınan hakların kullanımı ve geliştirilmesinin önündeki maddi engellerin varlığı, insan
hakları ihlali sonucunu doğurabilecektir.
19.2) Sözleşme’nin 1 nci maddesi gereğince, Sözleşme’nin tarafı olan devletler öncelikle, korunan
haklara müdahaleden kaçınma yönünde “negatif” bir yükümlülük altındadır. Ancak, bu
yükümlülük yalnızca devletlerin korunan haklara müdahaleden kaçınması gereğiyle sınırlı
değildir, devlete dini özgürlüğün çoğulculuk ve karşılıklı hoşgörü ruhu içerisinde varlığını
sürdürebilmesi yönünde aktif bazı adımlar atması yönünde “pozitif” bir yükümlülük de
getirmektedir.
19.3) Bu bağlamda devletin, Sözleşme’nin 9 uncu maddesinde korunan haklar kapsamında toplumu
oluşturan bireylerin müşterek ihtiyaçlarının karşılanmasını kolaylaştıran düzenlemelere ilişkin atacağı
adımları, sosyal hukuk devleti ilkesinin bir gereği olarak değerlendirmek gerekmektedir. Bununla
birlikte söz konusu “pozitif” yükümlülüğün ortaya çıktığı durumlarda, devletin bu yönde yapacağı
düzenlemelerde, toplumun genel menfaatleri ile bireylerin çatışan şahsi menfaatleri arasındaki adil
dengeyi gözetmesi gerekeceği hususu ise açıktır.
19.4) Bu nedenlerle ülkemizde, Lozan Antlaşması’na göre din bağı gözetilerek gayrimüslim
olmalarından dolayı azınlık kabul edilen kişilere, kendi kültür ve kimliklerini korumaları çerçevesinde
17 / 19
349
YILLIK RAPOR 2015