Page 346 - kdk-2015-yillik-rapor
P. 346
KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
15.8) Türkiye Cumhuriyeti Anayasa’sında azınlık ifadesine yer verilmemektedir. Anayasa’nın 66 ncı
maddesinde; Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu hükmüne yer
verilmiştir. Bu hükmün, vatanı ve ulusuyla bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti’nde bireysel insan
hakları yönünden eşitliği sağlamak için getirilmiş, ulusu kuran herhangi bir etnik gruba ayrıcalık
tanınmasını önleyen birleştirici ve bütünleştirici bir temel oluşturduğu, Türklüğün ırka dayalı bir
anlam taşımadığı, her kökenden gelen vatandaşların ulusal kimliği anlamına geldiği Anayasa
Mahkemesi’nin 23/11/1993 tarih ve E.1993/1, K.1993/2 sayılı kararında belirtilmiştir.
15.9) Azınlık kavramının üzerinde anlaşmaya varılmış evrensel bir tanımı bulunmamaktadır. Bu
tanımsızlık azınlıkların korunması konusunun siyasi alana taşınması, devletlerin egemenlik alanı içinde
kalan koruma olgusuna her devlet tarafından farklı anlamlar yüklenmesine, dolayısıyla farklı
uygulamaların gözlenmesine neden olmaktadır. 12 Ülkemizde; gayrimüslim vatandaşlara Lozan
Andlaşması ile getirilen hakların tam olarak uygulanmadığı 13 yönünde yapılan eleştiriler ile birlikte
gayrimüslimlerin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan kaynaklanan haklarını elde etmelerinin
önünde engellerin olduğuna 14 ilişkin görüşler, ifade edilmektedir.
15.10) Bununla birlikte, Türkiye’nin AB'ye katılım sürecinde son yıllarda yapılan yasal düzenlemeler
neticesinde cemaat vakıflarının mülkiyet sorununun çözüme kavuşturulması yönünde önemli ve güçlü
adımlar atıldığı hususu ise kuşkusuzdur. Söz konusu düzenlemelere ilişkin ayrıntılı bilgilere; Kopenhag
siyasi kriterlerinin yerine getirilmesi için mevzuat uyumlaştırma çalışmaları kapsamında
gerçekleştirilen reformların en üst düzeyde takip edilebilmesi ve reformların etkin bir şekilde
uygulanmasını sağlamak amacıyla 2003 yılı Eylül ayında kurulan Reform İzleme Grubu’nun 27.
toplantısı sonucu yayımlanan 11 Kasım 2012 tarihli basın bildirisinde yer verilmiştir.
16) “Vatandaşlık, bireyi devlete bağlayan hukuki bir bağdır. Bireyin, bir devleti oluşturan insan
unsuruna hukuki bağlılığını ifade eder 15 ; yani, devletin beşeri unsurunun bir üyesi olduğunu gösterir.” 16
Bugünkü anlamıyla modern devlet teorisinin bir ürünü olarak kabul edilen “vatandaşlık kavramı”, 19.
yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarında dilimize girmiştir. Toplumsal hayatımıza girdiği ilk
günlerden beri “vatandaşlık”, devletle birey arasında yasal düzeni oluşturan ve o yasal düzenden
meşruiyetini alan bir kurum olarak değerlendirilmiştir. Bunun sebebi, vatan ve yurt kavramlarının
devlet ve birey arasındaki ilişkinin vazgeçilmez bir ifadesi olmasıdır. Kavramın anlatmak istediği
vatandaşlığın devletle birey arasındaki yasal ilişkinin somut göstergesi olduğudur.
Bu kapsamda devlet bireyin haklarını tanıyan, koruyan ve güvence altına alan bir kurumdur. 17
16.1) Hukukumuzda bugün var olan modern vatandaşlık kurumuna tarihsel açıdan bakıldığında,
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının hukuki bir kurum olarak Anayasa’larımızda yer bulmuş olduğu
tespit edilebilir; kurumun temelleri ise Tanzimat döneminde modernleşme çabalarının ortaya çıkması
ile atılmış ve bu temeller aslında Osmanlı, devlet ve toplum yapısından bağımsız olarak
şekillenmemiştir. Gerçekten, Türk hukukunda vatandaşlık, Osmanlı İmparatorluğu’ndaki tebaa
statüsünden, Cumhuriyetle birlikte ulus-devletin vatandaşlık anlayışına doğru gelişme göstermiştir. 18
16.2) Bilindiği üzere, Osmanlı Devleti’nde farklı inanç gruplarına mensup kişiler bir arada
yaşamışlardır. Bu farklı inanç gruplar arasında gayrimüslim tebaa için zımmi terimi kullanılmıştır.
Osmanlı Devleti’nde zimmilere İslâm hukukunun yanında örfî hukuk da uygulanmıştır. Zaman zaman
zimmilerle ilgili çıkarılan fermanlar, büyük ölçüde İslâm hukukuna uygun olmakla birlikte devlet
idarecilerinin görüşlerini de yansıtmaktadır. 19 Bu husus Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü
Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı tarafından hazırlanan “Gökkubbe Altında Birlikte Yaşamak” 20 adlı
eserde yer verilen belgelerde görülmektedir.
13 / 19
345
YILLIK RAPOR 2015