Page 172 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 172

Tabii, süremiz on dakika Sayın Bakanım, ben ona riayet edeceğim, söyleyecek çok
            söz var ama ona riayet edeceğim, bir de tekrara girmeyeceğim çünkü dile getireceğim
            bazı şeyleri bazı konuşmacılar ifade ettiler, o bakımdan, tekrara düşmeden düşünce-
            lerimi paylaşmak istiyorum.

               Şimdi, önce uluslararası alandaki uygulamalar, Avrupa Konseyinin tavsiye kararla-
            rı, 1980 yılında çıkan 2 no.lu tavsiye kararı, 1985 yılında çıkan 13 no.lu tavsiye kararı,
            yine, Paris Prensipleri diye bilinen, Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda alınan kararlar,
            İnsan Hakları Komisyonunda alınan kararlar, uluslararası uygulamalar, Avrupa Birliği
            uygulamaları göz önüne alındığında, o perspektiften bakıldığında ombudsmanın çok
            farklı, çok ayrı özellikli bir yeri var idare sisteminde aslında. Önce bunu aslında ben
            kendi penceremden ifade etmeye çalıştım, daha sonra hem önerilerimi hem eleştiri-
            lerimi yapacağım üç noktada.

               Değerli katılımcılar, hocalarımız ifade ettiler, ombudsman nedir, ne değildir ama bu
            bakış açısıyla, yani uluslararası alandaki uygulaması nedir, buradan yola çıkarak biz,
            aslında, ombudsmanlık kurumunu idari sistemimizde doğru yere konumlandırdık mı,
            buna ilişkin görüşlerimi arz edeyim. Kişisel görüşlerimdir, tabii, her zaman tartışılabilir.

               Şimdi, önce şuradan başlayayım: Bir kelimeyle, benim kendi tecrübelerimle ve uy-
            gulamalarla… Çünkü biz seçildikten hemen sonra 5 tane Avrupa ülkesine gitti 5 de-
            netçimiz, orada incelemeler yaptı, raporlarını yazdı. Kurumun arşivinde, kayıtlarında
            vardır onlar; lütfen, onlara tekrar bakmakta fayda var, orada önerilerimiz falan vardı
            zaten. Dolayısıyla “Tek bir kelimeyle ombudsmanı ifade edin.” deseler bana ben -kendi
            görüşüm, kendi bakış açım- tek kelimeyle “iletişim” derim. Bu çok önemli çünkü biz
            sıkı usul kurallarına uyduğumuz zaman aslında ombudsmanlık sisteminde amacımız-
            da çok ciddi sapmalar oluyor. Bunu çok tartıştık biz kendi aramızda ama zaten eleşti-
            rilerden bir tanesi de oydu yani yargı mekanizması gibi sıkı usul kurallarına… Tamam,
            yargı mekanizmasında usul önemlidir, doğru, ama ombudsmanlıkta esas önemlidir,
            sonuç önemlidir, hedef önemlidir. Dolayısıyla, zaten kanunumuza da baktığınız zaman,
            6328 sayılı Kanun zaten buna imkân veriyor yani onu gösteriyor. Mesela “İletişim araç-
            larını kullanın.” diyor kanun; hangi kamu idaresinde bunu görebilirsiniz? Yani, faksı
            kullanacaksınız, maili kullanacaksınız yani kanun size bu imkânı veriyor. Bu çok önem-
            li bir husus; bu aslında “Esnek çalış.” Demektir, kanunun ruhu ombudsmana “Esnek
            çalış.” diyor. Fakat biz kurarken… Tabii kendimiz de, ben de işin içinde olarak kendimi
            de eleştiriyorum ama bu görüşlerim yazılı olarak kurumun arşivlerinde vardır. Kanun
            bunu söylüyor fakat biz daha çok usule biraz çok önem vererek orada tıkanıp kalıyoruz.
            Dolayısıyla, böyle bir bakış açısıyla, önce ombudsmanı doğru yere koymamız lazım
            çünkü sürekli yargıyla bir ilişki kuruluyor. Doğru, yargıyla bir ilişkisi var ama onun



        170   14 ŞUB A T 2019
   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177