Page 229 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 229
bir gencimiz bürokrasiye girdikten sonra ya kısa bir süre sonra çıkıyor ya da sistemin
çarkları içerisinde üretkenliği ortadan kalkıyor?” Bunun yanıtını vermemiz gerekiyor,
altyapısal sorunlar dediğimiz bu. Burada, tabii, kamusal süreçlere dair rahatsızlıklar
var. Bilmiyorum KDK’nin çalışma alanına girer mi, kamusal süreçlerden rahatsızlıklar,
bu konudaki şikâyetler.
Üçüncü söyleyeceğim: Mevzuatın güncellenmesi. Ben siyasal sistemlerle ya da
Cumhurbaşkanlığı sistemi ile KDK arasında ilişki olmadığı düşüncesine katılmıyorum.
Teorik olarak böyle olabilir ama meseleyi Türkiye pratiğinde tartıştığımızda bence
öyle değil. Türkiye pratiğinde tartıştığımızda, bizim parlamenter sistemimizin uzun
tarihi esasen vesayetle mücadeledir. Yani Parlamentonun, siyasal sistemin, vesayetin
güdümü altında olduğu, askerî vesayetin, yargısal vesayetin, bürokratik vesayetin son
derece etkin olduğu bir ortamda; dolayısıyla siyasetin, dolayısıyla siyasal iktidarın çok
zayıf olduğu bir ortamda siyasal iktidarın gücü oranında etkili olacak KDK ne kadar
etkili olabilirdi, ne kadar sonuç doğurabilirdi, bunları düşünmek gerekiyor. Bu noktada,
belki mevzuatın güncellenmesini düşünmek gerekiyor, Gonca Hocam bunları ifade
etti, ben de onlara katılıyorum. Türkiye’nin gerçekten çok temel sorunlarıdır bunlar,
belki mevzuat olarak değişti, belki vesayetin tarihsel olarak en zayıf olduğu bir nokta-
dayız ama bu dönemde olabildiğince mesafe katetmeliyiz ki o meşum varlık yerinden
olabildiğince bir daha zor çıksın.
Bu anlamda askerî vesayet, yargısal vesayet, bürokratik vesayet bağlamında bazı
sınırlamalar yapılmış. İşte, askerî faaliyetlerin ve yargı faaliyetlerinin özüne KDK’nin
çalışma yapmaması anlaşılabilir, makul görülebilir ama özünü oluşturmayan alanlar-
da yargı bürokrasisine yönelik, yargının geç işlemesine yönelik, dosyaların geç alın-
masına yönelik ya da askerî bürokrasinin askerî faaliyetlerinin dışındaki faaliyetlerine
mutlaka bu dönemde bence daha fazla dokunulmalı. Yasal bir sınır var mıdır, yok
mudur bilemiyorum ama bugün böyle bir demokratik ortam varken bu alanda yol alın-
malı. Bugün eğer bu yol alınamazsa, bugün bu konuda bir adım atılamazsa yarın adım
atılabilmesi gerçekten çok daha zor olabilir.
İkinci bir alan, sadece sesli düşünüyorum, yine bürokratik tecrübemden hareketle,
dönem dönem Sayıştayın ve Danıştayın gerçekten hayatı daha zora sokan kararlarıyla
karşılaştık. Yani elimizi kolumuzu bağlayan bir perspektifle de karşılaşabiliyoruz. Aca-
ba şöyle bir şey bu tür sorunların çözümüne katkı olabilir mi: Danıştay, Sayıştay yani
idareyi denetleyen organlar açısından baktığımızda onlar elbette doğrudan idareden
görüş alabilirler ama idareye dışarıdan bakan ve idarenin ihtiyaçlarını da az çok öngö-
ren bir kuruluş olarak bu tür kuruluşlar KDK’dan de görüş alabilir mi ya da bir şekilde
bir etkileşim söz konusu olabilir mi diye düşünüyorum.
14 ŞUB A T 2019 227