Page 235 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 235

mızda başkanlık sisteminde sert kuvvetler ayrılığı ilkesi geçerli olduğu için kurum
            esasında yasama organını güçlendiren bir araç konumunda yeni durumda çünkü Cum-
            hurbaşkanı yeni durumda idarenin başı ama yasama organı açısından baktığımızda,
            bu kuvvetler ayrılığı perspektifiyle değerlendirirsek kurum, yasama organına bağlı ol-
            duğu için dolayısıyla yasama organını güçlendiren bir araç olarak değerlendirilebilir.
               Bunun dışında, kurumun geleceğine ilişkin veya gelecekte nasıl daha etkin olabilir,
            buna ilişkin açıkçası birkaç somut öneri ifade etmek istiyorum. Yani bir yönetim bilim-
            ci olarak baktığımda, kurumun kuruluş kanununu inceledim, yönetmeliği inceledim,
            işte başkanımızın kamuoyuna açıkladığı faaliyet raporunu inceledim, başkanımızın
            sunuşunu, denetçilerimizin sunuşunu okudum ve sabahki konuşmaları da dinledikten
            sonra şu kanaat bende pekişti: Bu kurum artık toplum tarafından benimsenmiş. Hani,
            ben ilk asistan olduğum zaman bazı hocalarımız hâlâ yerel yönetimlerin ithal kurum
            olduğundan bahsediyordu. Bu, Avrupa Birliği adaylığı sürecinde bizim tanıştığımız bir
            kurum olmakla birlikte kendi tarihsel kültürümüze, tarihteki kendi tarihimize ait te-
            mellere sahip olduğundan benimsenmiş gibi görünüyor. Bu da çok doğru bir yaklaşım
            ama diğer taraftan da yani yeni kamu yönetimi perspektifinden bakarsak yeni kamu
            yönetimi yaklaşımında kurumların etkinliği ön plana çıkıyor. Yani amaca uygun şekil-
            de yüzde yüz veya yüzde yüze yakın hizmet etme. Şimdi, bununla ilintili ben birkaç
            somut öneride bulunmak istiyorum:

               Bunlardan birincisi, bu iyi yönetim ilkeleri meselesidir. Şimdi, tabii hukukçu hoca-
            larımız var, ben yönetim bilimciyim. Şimdi, bir defa, Kamu Denetçiliği Kurumunun 6328
            sayılı Kanun’un işte 1’inci, 5’inci maddelerini okuduğumuzda iyi yönetime hiçbir vurgu
            yok. İnsan hakları var, adalet anlayışı var, hakkaniyet var, hukuka uygunluk var ama iyi
            yönetim ilkelerine vurgu yok. İyi yönetim nerede sisteme entegre edilmiş oluyor? Yö-
            netmelikle. Şimdi, tabii, bürokratların psikolojilerini çok daha iyi bilen hocalarımız var
            veya bürokratlarımız var aramızda yani kanunda olmayan bir konunun yönetmelikle
            ifade edilmiş olması kanaatimce bunu biraz zayıflatıyor. O yüzden, birinci önerim: İyi
            yönetim ilkelerine ilişkin hükmün kanuna da ilave edilmesi.

               Diğer taraftan, iyi yönetim ilkelerine ilişkin şöyle bir durum var: Yani kurumun yö-
            netmeliğinde buna dair bir tasvir var, bir sayma var, iyi yönetim ilkeleri hangisi? Yani
            diyor ki: “Bana yapılan müracaatları bu iyi yönetim ilkeleri açısından da değerlen-
            direceğim.” Ama idarenin yapı ve işleyişine ilişkin hükümlere baktığımızda, mesela,
            maalesef geçmişte Eyüp Hocam da hep üzerinde duruyordu, bir idare usul kanunu
            çıkarılamadığı için onun yerine bir kamu hizmetlerinin sunumunda uyulacak usul ve
            esaslara dair bir yönetmelik çıkarıldı. Bu yönetmeliğe baktığımızda, iyi yönetim ilke-
            lerinin çok açık bir biçimde orada aynı sistematikle ifade edilmediğini görüyoruz. Yani



                                                                   14 ŞUB A T 2019  233
   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240