Page 236 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 236

burada şuna dikkat çekmek istiyorum: Biz idareyi, mevzuat açısından baktığımızda,
            mesela yasal olarak sen faaliyetlerini yürütürken şu iyi yönetim ilkelerine uymak zo-
            rundasın diye açık bir yükümlülüğe henüz sokmuş değiliz. Örtük var, dağınık var, bölük
            pörçük var buna dair şeyler. Ama diğer taraftan diyoruz ki: “Senin yaptığın işlemi iyi
            yönetim ilkeleri açısından ben değerlendireceğim.” Dolayısıyla bunun iki taraflı ol-
            ması gerektiği kanaatindeyim. Yani en azından ilk etapta, Kamu Hizmetlerinin Sunu-
            munda Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik’e bu mesele konulabilir. Daha
            sonra -benim şahsi kanaatim- bürokrasinin bu konuyu önemsemesi için bu muhakkak
            yasayla bir düzenleme yapılması gerekiyor. Çünkü ben birçok toplantıda bazı birçok
            yöneticimizin şöyle düşüncelerine şahit oldum. Ben diyorum ki: “Bu konuda bir yönet-
            melik var, şöyle diyor.” “Ya yönetmelik mi? Boş ver, onu uygulamasak ne olacak?” gibi
            yaklaşım oluyor. Ama yasayla düzenleme yapılırsa çok daha bu konuda etkileyici olur
            kanaatindeyim.
               Dolayısıyla buradaki somut önerimi tekrar edersem: Bir, iyi yönetim ilkelerini gö-
            zetme meselesinin bu 6328 sayılı Kanun’a da ilave edilmesi, idareyi iyi yönetim il-
            keleri çerçevesinde kamu hizmeti sunmaya zorunlu kılan, onun açtığı mücbir sebep
            mahiyetinde mevzuat düzenlemelerinde ilgili mevzuata dâhil edilmesi iyi olur kanaa-
            tindeyim. İkinci önerim şu: Genel olarak baktığımızda, hocalarım da bahsettiler, kurum
            harekete geçtikten sonra yani bir kimlik kazandıktan sonra toplumda bir teveccühle
            karşılaşmış durumda. Başvurular artmış, işte son iki yıla baktığımızda 17 bin-17.500
            bandında bir başvuru var ama mevzuata yani 6328 sayılı Kanun’un 1’inci maddesine
            veya kurumun genel olarak görev çerçevesine baktığımızda, bir hukuka uygunluk var
            bir de hakkaniyet meselesi var. Şimdi, bu hakkaniyet meselesi çok önemli bir konu.
            Yani mevzuat bir şeyi öngörmemiş olabilir ama idare o çerçevede yine doğru hareket
            etmek zorunda. Eğer kurum hakkaniyete uygun bulmadığı zaman idareyi uyarıcı bir
            karar verebiliyor. Şimdi, burada bir anlamda kurum rehberlik işlevini yerine getiri-
            yor. Yani yeri geldiğinde yasalardaki aksayan yönlerin düzeltilmesi yönünde de bir
            fonksiyon ifa etmiş oluyor özellikle hakkaniyet meselesini göz önüne aldığımızda. Bu
            yönden baktığımızda kurumun profesyonel kimliğinin güçlendirilmesi yönünde bazı
            tedbirlerin sisteme entegre edilmesi iyi olacak gibi görünüyor. Burada aklıma gelen
            tedbirlerden birisi, bir öneri olarak, örneğin, işte kamu denetçilerinin sayısının artırıl-
            ması mümkün olabilir çünkü ben son faaliyet raporuna baktım, hakikaten ciddi bir iş
            yüküyle karşı karşıya denetçilerimiz. Yani bu sayı 7 olabilir, 9 olabilir veya işte, yerel
            yönetimler bağlamında bir farklılaşma olabilir çünkü kurum şu anda iyi yürütse bile
            bir teklemeye başladığı anda güven duygusu zedelenir. Toplumun güven duygusu da
            zedelendiğinde eski itibarı elde etmek zor olabilir. O açıdan, mesela, kamu denetçili-
            ğinin sayısının artırılması gibi bir seçenek üzerinde durulabilir.



        234   14 ŞUB A T 2019
   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241