Page 239 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 239
Sayın Başkan, eğer geçersem on dakikayı ki potansiyelim var, beni lütfen uyarınız
on dakikayı geçmemek konusunda. Şimdi, ben üç başlığa ayırdım yani taslak olarak
üç başlık altında sunumumu hazırladım. Birincisi, oturumun başlığına uygun bir şe-
kilde, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde Kamu Denetçiliği Kurumunun önemi var
mıdır, yok mudur? Buna yanıt vereceğim. Ardından, genel olarak Kamu Denetçiliği Ku-
rumunun önemi artmakta mıdır, artmamakta mıdır? Türkiye özelinde elbette bu etkili.
Bir diğeri de tabii, Kamu Denetçiliği Kurumunun gelecek hedefleri yönünden daha
spesifik, somut bazı önerilerim var kararları da göz önüne alarak, bunları yapmaya
çalışacağım.
Şimdi, birincisi: Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde Kamu Denetçiliği Kurumu-
nun önemi var mıdır, yok mudur? “Yok.” da dendi teorik olarak, var olduğunu savunan
hocalarımız da var, saygıdeğer kuşkusuz. Bence var, önemi var, iki nedenle var. Bir:
Anayasa hükümleri uyarınca yasamadan organik ve işlevsel yönlerden ayrılan yürüt-
me ve idarenin kamu hizmetlerinin işleyişiyle ilgili her türlü eylem ve işlemleri ile
tutum ve davranışları yasama adına inceleyecek bağımsız ve etkin bir şikâyet yolu
oluşturulması yönünden yani yeni kuvvetler ayrılığı teorisi bakımından bu mühim.
İki: Yürütmenin doğrudan demokratik meşruiyetine dayanan başkanlık sisteminde
yönetsel kurumların özerkliği ve etkinliği arzu edilse de bazı demokratik boşluklar
“deficit” oluşabilir. İşte, bunu gidermek konusunda Kamu Denetçiliği Kurumu önemli
bir işlev üstlenebilir yani demokratik meşruiyetin artırılması, demokratik denetimin
artırılması bakımından. İki başlık altında hükûmet sistemiyle bunun bağlantılı olabi-
leceğini düşünüyorum.
İkinci başlığa geçecek olursam, genel olarak Kamu Denetçiliği Kurumunun önemi
artıyor mu? Bence artıyor yani dünyada artıyor, Türkiye’de de elbette artıyor. Birinci
nedeni: Merkezî ve mahallî yönetsel kurumların her geçen gün gelişmesi ve karmaşık
hâle gelmesi ve bu nedenle bu kurumların iyi yönetim ilkelerine uyumlarının bağımsız
ve etkin bir mekanizma tarafından denetlenmesine olan ihtiyacın artması.
İki: Bireylerin yargı organlarından önce daha esnek ve etkili denetim yapabilecek
bir başvuru yolu olan kamu denetçiliğini tercih etmeleri.
Üç: Kamu hizmetlerinin işleyişiyle ilgili her türlü eylem ve işlemler ile tutum ve
davranışları inceleyecek uzmanlaşmış bir kuruma olan gereksinimin artması.
Son olarak da özellikle insan haklarıyla ilişkili şikâyetler bakımından, ikincillik il-
kesinin yani “subsidiarite” dediğimiz bu ikincillik ilkesinin ulusal kurumların artan
önemi… Hatta İzlanda yargıcı var Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Sayın Robert
14 ŞUB A T 2019 237