Page 60 - 6. yılında ombudsmanlık web
P. 60
tiyaçlarına göre, toplumun eğitim seviyesine göre, sosyolojik gelişmelere göre değiş-
kenlik gösterebiliyorlar. Bizler de yasa koyucular, akademisyenler olarak bu işi çalışan
insanlar olarak veya hükûmetimizin o günkü temsilcileri olarak en iyi ombudsmanlık
modelini Türkiye’ye kazandırmak adına çok büyük çabalar sarf ettik. Dünyanın bütün
örnekleri tarandı. Sayın Başkanımın az önce ifade etmiş olduğu konuların tekrarına
çok girmeden şunu söyleyeyim: Mesela, önümde bir tasarı var Başkanım, 13/10/2000
tarihli, rahmetli Bülent Ecevit zamanında sevk edilmiş, resmî olarak Türkiye Büyük
Millet Meclisine sunulan ilk tasarı. Bu tasarı tabii kadük kalıyor, o günkü koalisyon
hükûmetinin… 2000 tarihinde sevk edildi fakat tabii o günkü koalisyon hükûmetinin
birçok konuda olduğu gibi bu konuda da bir mesafe alması pek mümkün olmadı. Baş-
kanımın da ifade ettiği gibi, kalkınma planlarında yer aldığı gibi, Avrupa Birliği çerçe-
vesinde Türkiye’ye “ev ödevi” diye tabir edilen yani yapılması gereken, kabul edilmesi
gereken kanunlar arasında bildirildi. Kabul ediliş konjonktürü ve süreci Türkiye’nin
genel anlamda AB yasalarını kabul ettiği bir sürece rast geldi. Sayın Bakanımın Adalet
Bakanlığı dönemi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 22’nci Dönemi; o gün ağırlıklı olarak
Türkiye iki tane siyasi partiyle Türkiye Büyük Millet Meclisinde temsil ediliyordu, daha
sonra bir parti grup kurma hakkına sahip oldu. Bu iki partinin de mutabık kalması
neticesinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde devrim niteliğinde çok sayıda kanun ka-
bul edildi. Sayın Başkanımızın Bakanlığı döneminde hemen hemen, Türkiye’de “temel
yasa” diye isimlendirilen, 1920’li yılların başlarında veya ortalarında kabul edilen bir-
çok yasanın yeniden, çağa göre, zamana göre tedvini, yeniden yazılması, yeniden ya-
salaştırılması süreci yaşandı. Bu konuda kendilerini tebrik ediyoruz. O günkü Türkiye
Büyük Millet Meclisi de bu konuda çok uzun mesailer harcadı. Kendilerinin de ifade
ettiği gibi, 2005 senesinde “Kamu Denetçiliği” ismiyle -tekrar, daha önceki işte böyle
bir isim öngörüldü- bu isimle ombudsmanlık tasarısı Türkiye Büyük Millet Meclisine
sevk edildi ve o serencam yaşandı. Önce veto edilmesi, sonra Anayasa Mahkemesine
gitmesi, Anayasa Mahkemesinin “Anayasal dayanağı yoktur.” diye iptal etmesi gibi
süreçleri yaşadık. Bu süreçlerde âcizane bendeniz de tabii uzunca bir zaman Dilekçe
Komisyonu Başkanlığı yapmam nedeniyle eş bir görev ifa ediyordum ve bu kanunla
da yakın ilgiliydim. Hatta o gün o Adalet Bakanlığımızın görevlendirdiği Profesör Zeh-
ra Odyakmaz Hocamız Başkanlığında Adalet Bakanlığında bir komisyon vardı, bilim
komisyonu vardı. Onların da bir kısım toplantılarına katılmak suretiyle, henüz resmî
komisyonlardaki yasama süreçleri başlamadan bu işle ilgili olmaya başladık. En ni-
hayet, son yasanın kabul ediliş sürecinde de Anayasa Komisyonu üyesi olarak, parti
adına, grup sözcülüğü ve benzeri görevlerde bulunarak ve bu arada da tabii çok sayı-
da uluslararası toplantıya Türkiye’de ve yurt dışında katılmak suretiyle “Bu kurumun
dünyadaki karşılığı ne?” yani “Hangi tarzı kabul edersek en iyisini yapmış oluruz?” gibi
süreçleri hep beraber yaşadık.
58 14 ŞUB A T 2019