Page 46 - kdk-sempozyum-3
P. 46
özel sektörde faaliyet göstermektedir. Ancak yetkileri kısıtlıdır ve ba-
ğımsız olarak yaptırımlarda bulunamamaktadır. Bizim sistemimize
göre, bu kanun içerisinde davanın soruşturulmasından sonra avukat,
davayı, yaptırımda bulunma yetkisi bulunan ilgili ulusal denetim kuru-
muna taşıyabilir. Ancak bu sistem, Slovenya’da çok başarılı bir şekilde
çalışmamaktadır ve yıllık raporumuzda ilk olarak bu savunmanın ye-
tersiz bağımsızlığından ve ayrımcılığa karşı hukuki korumanın bir bü-
tün olarak nispeten zayıf olduğundan bahsettik; çünkü ihlal edenlerin
yaptırımla karşılaşma olasılığı çok düşüktür.
Slovenya’da Ombudsman, bu AB Tüzükleri çerçevesinde tam destekli
bir ayrımcılık karşıtı kurum değildir; ayrıca ilkeler bulunmasına rağmen
A statüsüne sahip ulusal insan hakları kurumu da değildir. A statüsü
için başvuru yapmadık; çünkü şartlarımızın olmasını istiyoruz ve Paris
İlkeleri çerçevesinde gereken görevlerin tamamını gerçekleştirmek is-
tiyoruz. Yani sistematik olarak insan hakları ihlallerinin farklı türlerinin
durumunu takip etmiyoruz; sistematik olarak kanunları incelemiyoruz
ve eğitimsel ve tanıtımsal faaliyetler gerçekleştirmiyoruz. Ancak dev-
let tarafından, Paris İlkeleri çerçevesindeki görevlerin uygulanması için
şartlar, insan ve materyal kaynakları bize sunulursa bunu yapmaya
hazırız. İnsan hakları ve danışma kurulu olarak özel bir merkez oluş-
turmaya da hazırız ve bu kapsamda geçen yıl Finlandiya Ombudsman-
lığını ziyaret ettik ve sonrasında bu seminerde bu uygulamayı açıklama
fırsatı bulduk. Finlandiya modelini çok beğendik ve bu özel insan hak-
ları merkezi ve danışma kurulu oluşturulduğunda bir ulusal insan hak-
ları kurumu olarak bu rolü kabul etmeye hazırız. Mevcut koalisyonun
koalisyon sözleşmesine göre, ülkede özel ulusal insan hakları kurumu
kurma planı vardır, biz de neler olacağını bekliyoruz. Bugüne kadar bu
alanda hiçbir kanun çıkarılmadı ve bugüne kadar ayrımcılık karşıtı ku-
rum rolünü kabul etmeye hazır değildik; çünkü bunun Ombudsmanlık
kurumunun yapısını değiştireceğini düşünüyoruz. Yani, daha önce de
bahsettiğim gibi sadece kamu sektörü ile ilgili yetkilerimiz bulunmakta-
dır. Ayrımcılık davalarını alırsak özel sektöre de gireceğiz ve daha sonra
bu yetkilendirme anayasal bir konu haline gelecek ve Ombudsmanlık
artık ülkedeki en yüksek insan hakları kurumu olmayacaktır; çünkü
özel sektörle ilişki içerisinde hareket edersek, yargısal koruma isteyebi-
lecekler ve eğer Ombudsmanın kararları yargısal korumaya sokulursa
artık bu alandaki en yüksek kurum olmaz. Bu nedenle, bu değişiklikle-
rin Ombudsmanlık Kurumunun yapısını değiştireceğini düşünüyorum
44 | III. ULUSLARARASI OMBUDSMANLIK SEMPOZYUMU