Page 101 - soma rapor 30122014
P. 101
hayatını geliştirmek için çalışanları koruyucu ve çalışmayı destekleyici tedbirleri almak,
işyerindeki sağlık ve güvenlik risklerini önleyici ve koruyucu hizmetleri yürütenlerin
niteliklerini belirlemek, eğitimlerini ve sertifikalandırılmalarını sağlamak, mesleki yeterlilik
sisteminin oluşturulması ve işletilmesi için gerekli tedbirleri almak, yurt dışında çalışan
işçilerimizin çalışma hayatından doğan hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek ile
görevlendirilmiş; 4857 sayılı İş Kanunu’nun 91. maddesinde de Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı‘na bağlı ihtiyaca yetecek sayı ve özellikte teftiş ve denetlemeye yetkili iş
müfettişlerince devletin, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izleyeceği,
denetleyeceği ve teftiş edeceği hüküm altına alınmıştır.
Bu kapsamda da raporumuz çerçevesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ana
hizmet birimlerinden olan “İş Teftiş Kurulu Başkanlığı” ile “İş Sağlığı ve Güvenliği Genel
Müdürlüğü” öncelikli olarak muhatap idari kuruluşlar olarak belirlenmiştir.
1. ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
1.1. Maden İşleri Genel Müdürlüğü
Maden çıkarılması faaliyeti doğası gereği bünyesinde tehlike ve riskleri barındırmakta,
işin yürütümünde meydana gelecek ufak bir kaza dahi can kayıpları ile sonuçlanabilmektedir.
Bu nedenle madenlerin çıkarılması faaliyeti, iş sağlığı ve güvenliği açısından çok tehlikeli işler
sınıfında kabul edilmektedir.
Dolayısıyla madencilik faaliyetinin daha başından itibaren iyi planlanması, gerek arama
gerek üretim aşamaları gerekse de üretim sonrasında maden sahasının ıslahı aşamalarının, daha
işe koyulmadan önce tüm risk faktörleri ile birlikte ele alınıp değerlendirilerek projelendirilmesi
gerekmektedir. Bir başka deyişle, sistemin başından itibaren tüm detayları ile öngörülmesi,
bütün risk unsurlarının hesaba katılarak bunları bertaraf yöntemlerinin ve tedbirlerinin
düşünülerek proaktif bir yaklaşım benimsenmesi, bu yönde de gerekli teknik ve mali
yeterliliklerin sağlanması, kısacası sistemin daha baştan iyi kurgulanması, yenilenebilir
olmayan doğal kaynaklarımızdan en yüksek verimliliği elde etmek adına ve iş sağlığı ve
güvenliği açısından hayati, vazgeçilmez bir öneme sahiptir.
Özellikle yer altı kömür işletmeciliğinde üretime geçildikten, yani yer altında kazı yapılıp
boşluklar oluşturulmaya başlandıktan sonra kritik bazı iş güvenliği tedbirlerinin sonradan
yapılacak işlemlerle sağlanması mümkün olamamaktadır. Bu alanda gösterilecek bir ihmalin
doğuracağı ağır sonuçlar, son dönemde Soma ve Ermenek’te yaşanan acı kazalarla birlikte
kendini tüm gerçekliğiyle göstermiştir.
87