Page 131 - Sporda Hak İhlalleri ve Denetim
P. 131

SPORDA HAK İHLALLERİ VE DENETİM

            Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS veya Sözleşme) kapsamında Avrupa
            İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvurular gelmektedir. Bu noktada doğ-
            rudan ulusal anayasaların ve anayasa mahkemelerinin sunduğu temel haklar
            koruması da ihmal edilmemelidir ancak sabahki oturumda 1982 Anayasası’nın
            konuya ilişkin özellikle 59/3. maddesi ile Anayasa Mahkemesi kararlarından
            yeterince bahsedildiği için burada tekrar edilmeyecektir.

            I) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Spordan Kaynaklanan Uyuşmazlıkla-
            ra ve Spor Tahkimine Uygulanabilirliği

            A. Atfedilebilirlik Meselesi

            Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin spor hukuku ve özellikle spor tahkimi
            alanına uygulanabilir olup olmadığını hususunda çözümü gereken ilk sorun,
            spor federasyonlarının, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) ve nihayet Spor
            Genel Müdürlüğü’nün tasarruflarından, aldığı kararlardan, eylem ve işlemle-
            rinden ötürü Türkiye Cumhuriyetinin AİHS nezdinde sorumluluğunun doğup
            doğmadığıdır. Bu soruna “atfedilebilirlik” sorunu denilir. Yukarıda belirtildiği
            üzere, özerk olduğu kabul edilen ve özel hukuka tabi olan federasyonların özel
            hukuk kişisi olarak görüldüğü yönündeki kanaat dolayısıyla, bu tip kurumların
            tasarruflarından ötürü Devletin insan hakları sorumluluğunun doğmayacağı
            düşünülebilir. Zira insan hakları hukuku/temel haklar devlet/kamu ile birey
            arasındaki dikey eşitsizlikçi ilişkide cari olduğundan, özel hukuk kişileri ara-
            sındaki ilişkiler/uyuşmazlıklar kural olarak insan hakları meselesi değildir.

            1) TFF ve Diğer Federasyonların Tasarruflarından Ötürü Devletin Sorumlu-
            luğunun Direkt Doğması

            Gelgelelim, yukarıdaki dikey etki mülahazaları, hem insan hakları hukukuna
            artık hakim olan yatay etki teorisi karşısında teorik ve pratik önemini kaybet-
            miştir hem de Tür spor teşkilatlanması ve uygulaması bakımından kategorik
            olarak geçerli değildir. Çünkü örneğin TFF, doğrudan TBMM tarafından çı-
            kartılan bir kanunla (5894 sayılı Kanun) kurulmuş olup bu kanunun verdiği
            kamusal yetkileri ve gücü yine bu kanunla öngörülen organları eliyle kullan-
            maktadır. TFF sisteminin asıl mevzuat metni niteliğinde olan ve bizzat TFF
            tarafından vazıh edilen TFF Statüsü ve ikincil mevzuat (Talimatlar) dahi, 5894
            sayılı Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak TFF tarafından çıkartılabilmiştir.
            Aslında TFF’nin yapılanmasına ilişkin bu hususlar aynı zamanda sabahki
            oturumda yoğun şekilde tartışılan kamu tüzel kişiliği meselesiyle de ilgilidir;
            ancak Devletin insan hakları sorumluluğu bakımından TFF’nin idare huku-
            ku anlamında kamu tüzel kişisi mi özel hukuk tüzel kişisi mi olduğunun bir
            belirleyiciliği bulunmamaktadır. TFF kendisine kanunla verilen yetkileri kul-




                                                             2 MART 2018, ANKARA  131
   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136