Page 186 - Sporda Hak İhlalleri ve Denetim
P. 186

SPORDA HAK İHLALLERİ VE DENETİM

                 meydana gelip gelmediği incelenmektedir. Bu incelemede evrensel insan
                 hakları ilke ve kuralları baz alındığı gibi zaten teknik hukuken haklar ana-
                 yasada ve insan hakları sözleşmelerinde sayılanlarla sınırlıdır. İnsan hak-
                 ları denetimi uyuşmazlığın hukuki esasına girmeyen bir denetim türüdür:
                 Karar verirken veya yargılama yaparken usuli güvencelere riayet edildi mi,
                 savunma haklarına riayet edildi mi, verilen ceza ölçülü mü gibi unsurlar
                 açısından denetim yapılır. Kaldı ki insan hakları denetimine açıklık, her
                 uyuşmazlığın temel haklar açısından inceleneceği anlamına gelmemekte-
                 dir. Dolayısıyla, Kamu Denetçiliği Kurumu gibi temyiz makamı niteliğinde
                 olmayıp sırf insan hakları denetimi yapan bir makam bakımından sayın Av.
                 Mehmet Aslan beyefendinin Anayasa md. 59/3’e dayanan argümanı geçerli
                 değildir. Hatta insan hakları denetiminin istinaf ve temyiz denetimlerinden
                 farklı nitelikte olduğu ve bu nedenle de Anayasa 59/3’ün kapsamı dışın-
                 da kaldığı argümanı Anayasa Mahkemesi’nin yaptığı denetim bakımından
                 dahi ileri sürmek mümkündür. Ancak Anayasa Mahkemesi, bu argümanı
                 hiç tartışmadan Anayasa md. 59/3’e istinaden sporun yönetimi ve disiplini-
                 ne ilişkin meseleleri incelmekten konu bakımından imtina etmektedir. Her
                 halükarda Anayasa Mahkemesi bir yargı organı niteliğinde iken Kamu De-
                 netçiliği Kurumu yargısal nitelikte olmadığından, Anayasa Mahkemesinin
                 Anayasa md. 59/3’e ilişkin yorumu ve uygulaması, anılan maddenin açık
                 lafzı karşısında Kamu Denetçiliği Kurumu bakımından emsal niteliğinde
                 değildir. Kaldı ki, Anayasa md. 59/3’ün gerekçesinde de, sporun yönetimi ve
                 disiplinine ilişkin kararların ilgili tahkim kurulları kararlarından sonra ayrı
                 bir yargısal denetime tabi tutulamayacağı belirtilirken, idari insan hakları
                 denetimiyle ilgili herhangi bir belirlemede bulunulmamıştır. Anayasa md.
                 59/3, 2011 tarihli değişiklikle Anayasaya eklendiğine ve Kamu Denetçiliği
                 Kurumu da 2012 yılında ihdas edildiğine göre, Anayasa yapıcının Kamu De-
                 netçiliği Kurumunun muhtemel denetimini öngörmediği anlaşılmaktadır.
                 Her halükarda, Anayasa md. 59/3’ün dışarda bıraktığı denetim istinaf ve
                 temyiz gibi uyuşmazlığın olgusal ve hukuki özüne ilişkin denetim olup idari
                 insan hakları denetimi engellenmemiştir.

                 Şu hususu da hatırlatmak gerekiyor. Asıl önemli olan, ulusal federasyon-
                 ların kendi bünyelerindeki disiplin süreçlerinde ve yönetsel karar alma sü-
                 reçlerinde evrensel insan hakları standartlarını içselleştirmesidir. Nitekim
                 CAS, ulusal ve uluslararası federasyonların kendi içlerindeki disiplin reji-
                 minin savunma haklarına riayet edecek şekilde kurgulanması gerektiğini
                 içtihat eylemiştir. Dirk de Ridder kararında CAS, sınırlı sayıda olmayan altı
                 adil yargılanma ilkesi/usuli güvenceler belirlemiştir. CAS’ın obiterinde ara-
                 dığı adil yargılanma hakkı/usuli güvenceler arasında,





         186   2 MART 2018, ANKARA
   181   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191