Page 90 - temel-haklar
P. 90

Aslında “hata”, “deneyim” dediğimiz birikimi sağlayan temeldir. De-
            neyim, kısmen, idrak edilmiş ve tekrarlamama gücü gösterilebilmiş ve
            daha ziyade hatalarla edinilmiş bir birikimdir. Bu noktada hata, insan
            varlığının bir alandaki görgü ve deneyim eksikliği sonucunda yaptığı
            eksik veya kusurlu bir harekettir. Bu cihetle deneyim ve hata birbirini
            bütünleyen iki öğedir.

               Dolayısıyla insanın yaptığı hataların sayısı, onun söz konusu alan-
            daki görgü ve deneyiminin artmasına paralel olarak azalır. İnsan için,
            hata ihtimalinin sıfır olduğu, hatanın var olmadığı bir hayat mevcut
            olsaydı, deneyimlerin önemi olmaz ve tekdüze (monoton) bir yaşam
            insana tekamül imkanı sağlayamazdı.

               Toplumdaki her birey gibi, kamu gücü kullanan veya buna aday
            olan kişiler de hata yapmaya elverişlidir. Kişilerin kamu gücü kullanır-
            ken yapmış oldukları hata, kuşkusuz ki diğer bireylerin yaptıklarından
            farklı sonuç doğurmaktadır. Bu durum bazen kamu düzeninin bozul-
            masına yol açan sonuçlar doğurur. Dolayısı ile hukuk düzenleri, kamu
            görevlilerinin yapmış oldukları hataların müeyyidesini daha keskin
            sonuçlara bağlamıştır.

               Bununla birlikte, bir hataya bağlanan sonuç, yani o hatanın karşılı-
            ğı olan yaptırım her birey için aynı olmalıdır. Benzer şekilde, hataların
            affedilmesi noktasında da eşitlik ilkesine mutlak surette uymak gerek-
            mektedir.

               Hata konusunun bir diğer boyutu da hataların affı konusunda dü-
            ğümlenmektedir.  İnsanın yapmış olduğu hatasının sorumlulu-
            ğunu ve yükünü, ömrü boyunca ona yüklemek adaletsizliktir.
            İnsana, hatasından dönüp, bundan sağladığı deneyimi toplum
            yararı için sarf etme imkânı sağlanması gerekir.

               Üstelik günümüz modern idare anlayışının temelinde, “iyi yöneti-
            şimin” de esasını oluşturan hukukun üstünlüğü, demokrasi ve insan
            haklarına saygının geliştirilmesi ilkeleri, bu gerçekliği daha da net ola-
            rak ortaya koymaktadır.

               Bundan başka, günümüz bireyinin gelişen özgüven duygusu, temel
            hak ve özgürlüklerine güçlü şekilde sahip çıkan ve bunların mücadele-
            sini veren yapısı sayesinde yeni bir birey ve vatandaşlık kimliği oluş-
            maya başlamıştır.
               Günümüz idareleri, her anlamda gelişim ve değişime açık dina-
            mik bir karakter sergileyen toplumların ihtiyaçlarına, taleplerine ve


                                                               KAMU DENETÇILIĞI KURUMU  85
   85   86   87   88   89   90   91   92   93   94   95