Page 131 - yargi-ozel-raporu
P. 131

kemelerinde görev yapacak hâkimler, üç yıl süreyle başka bir yere
                      atanamama gibi, birtakım ek güvencelere sahiptir. Yine bu mahke-
                      melerde çalışan savcılara başsavcı tarafından başka bir iş verilemedi-
                      ğinden eşitsizliğe yol açılmaktaydı. Anılan Kanun hükmü ile aynı
                      statüdeki yargıç ve savcılar arasında ayrım yapıldığından eşitlik ilkesi
                      ile Anayasa ve Sözleşme ihlal edilmiştir.
                      11.1.4. Yargı Birliği İlkesi Açısından

                      (204) Anayasanın 142 nci maddesinin “kanunsuz usul olmaz” il-
                      kesi, yargı birliğini gerekli kılmaktadır. Aynı biçimde Anayasanın 2
                      nci maddesinde yer alan “hukuk devleti” kavramı da yargı birliğini
                      içine almaktadır. Ülkede birden fazla yargının bulunması demek bir-
                      den fazla egemenliğin olduğu anlamına gelmektedir. Bir uyuşmazlık
                      aynı anda birden fazla yargı organı tarafından yargılanmamalıdır.
                      Anayasaya göre yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız
                      mahkemeler tarafından kullanılmaktadır. Özel yetkili ağır ceza mah-
                      kemelerinin yargı birliğini zedelediği hususunda kuşku bulunma-
                      maktadır. Bu mahkemeler yapı olarak genel mahkemelere göre farklı
                      suçlardan doğan yargılamaları, farklı usullere göre yürüten mahke-
                      melerdir. Bunların genel mahkemelerin sistemine dâhil edilmesi,
                      aynı alanda farklı usullerin uygulanması neticesini doğurmuş ve aynı
                      görevi ifa eden mahkemeler arasında yetki farkına neden olmuştur.
        Adalet Sistemimizin Sorunları, İyileştirilmesi ve Güvenilirliğinin Artırılması Hakkında Özel Rapor
                      11.1.5. Bağımsız Mahkeme Hakkı Açısından

                      (205) Sanık her türlü etkiden uzak, bağımsız bir mahkemede yargı-
                      lanmayı isteyebilmelidir. AİHM’e göre, bir yapının mahkeme olarak
                      nitelendirilebilmesi için, bütün kurum ve kuruluşlardan bağımsız
                      olması gerekmektedir. DGM’lerin nitelik olarak bağımsız bir yapısı
                      bulunmamaktaydı. Zira bu mahkeme üyeleri arasında askeri hâkim-
                      ler vardı. Bu hâkimler yürütme organından emir alan orduya men-
                      sup hâkimlerdi. Ayrıca bu hâkimler askeri disipline tabi olarak gö-
                      revlerini ifa ettikleri gibi haklarında sicil fişi düzenlenmekteydi. Bu
                      hususlar hem adil yargılanma hem de bağımsız mahkeme hakkını
                      ihlal etmektedir. AİHM, Türkiye’yi bu sebeplerle İncal–Türkiye ve
                      Zana–Türkiye davalarında mahkûm etmiştir. Bu gelişmeler üzerine
                      1999 yılında Anayasa değişikliği yoluna gidilerek, askeri hâkim üye-
                      ler DGM’den çıkarılmıştır. DGM’lerin yerine kurulan özel yetkili



                      104
   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136