Page 333 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 333

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               İlgili İdarelerden gelen bilgi-belgeler ve konuya ilişkin ilgili mevzuat ve yargı kararları
               doğrultusunda; tapu-kadastro idaresi tarafından 1967 yılında yapılan kadastro sonucu
               tapuya tescil edilen özel mülkiyet vasıflı başvuruya konu parselin başvuran tarafından
               tapu kaydına güvenilerek 1987 yılında satın alındığı, başvuruya konu parsel hakkında
               1969 yılında dava açıldığı ancak 1989 yılında dava kesinleşinceye kadar tapu kaydında
               “davalıdır” yönünde bir belirtme yapılmadığı, bu süreçte davaya konu parselin
               davasızmış gibi imar ve ifraz işlemine tabi tutularak çok sayıda parsele ayrıldığı, dava
               sonucunun 326 numaralı parselin kısmen ve tamamen orman sınırı içinde kalan tüm
               parsellerine uygulanarak tapu kütüğünde 1989 tarihli işlemle orman olarak tespit dışı
               bırakıldığı yönünde beyanlar hanesinde belirtme yapıldığı, Mahkeme kararının 1992
               yılında araziye aplikasyonu sonucu başvuruya konu parselin bir kısmının orman ve 2/B
               olmadığının belirlendiği, 2000 yılında yapılan 2/B uygulama kadastrosu sonucunda
               başvuruya konu parselin kısmen orman ve 2/B olduğu belirlenen kısmının yeni parsel
               numarası aldığı ancak orman sayılmayan kısmının ise kadastro dışı bırakıldığı ve
               2009 yılında yapılan kullanım kadastrosu sonucunda da aynı durumun muhafaza
               edildiği anlaşılmakla, kadastro işlemleriyle nihai olarak tapu sicilinin kurulmasının
               amaçlandığı, tapu kütüğünün oluşturulmasındaki ilk aşamayı kadastro işlemlerinin
               oluşturduğu, tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu
               işlemleri bir bütün oluşturduğundan, bu kayıtlarda yapılan hatalardan 4721 sayılı
               Kanun’un 1007 nci maddesine göre Devletin sorumlu olduğunun kabulü gerektiği,
               tapu kayıtlarındaki yanlış  kayıtlardan  kaynaklanan başvuranın ayni hak kaybının
               iadesinin Anayasanın 35 inci maddesinde ve AİHS Ek 1 No’lu Protokolün birinci
               maddesinde düzenlenen mülkiyet hakkının korunması ilkesinin gereği olduğu ve
               idareye bu yönden tavsiye vermek gerektiği kanaati ve sonucuna ulaşılmak suretiyle;
               3402 sayılı Kadastro Kanunun Geçici 8 inci maddesinde, re’sen gözetilmesi gereken
               hususlar da dikkate alınarak “Bu Kanunun yayımı tarihinden önce yapılan tapulama
               veya kadastro çalışmalarında tespit dışı bırakılan” ibaresinden sonra gelmek üzere
               “veya tespit dışı bırakılması gerekirken ilk tesis kadastrosu/genel kadastro sonucu
               özel  mülkiyete  konu  olan  ve  Mahkeme  kararı ile  tespit  dışı  bırakılmasına  karar
               verilen” ibaresi veya benzer kapsamda bir ibare eklenmek suretiyle başvuran ve
               benzer konumda olan kişilerin Geçici 8 inci madde kapsamına dâhil edilmesi
               yönünde mevzuat değişikliği yapılması hususunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığına
               Tavsiyede Bulunulmasına, yapılacak mevzuat değişikliğini müteakiben başvuranın
               mağduriyetinin giderilmesi yönünde yeni bir işlem tesis etmesi hususunda  Tapu
               ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile Mersin Kadastro Müdürlüğüne  Tavsiyede
                            160
               Bulunulmasına , karar verilmiştir.


               160 2017/3266 numaralı şikâyet başvurusu hakkında verilen 02/10/2017 tarihli Tavsiye Kararı

                                                                            2017 YILLIK RAPOR  333
   328   329   330   331   332   333   334   335   336   337   338