Page 337 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 337

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU



               bulunmadığının saptanması halinde, bireysel yarar ile kamusal yarar arasındaki
               denge gözetilerek başvuranın arsası üzerindeki imar plan uygulamasından kaynaklı
               kısıtlamanın kaldırılması veya İdare ile başvuran arasında taşınmazın kamulaştırma
               bedelinin, güncel rayiç bedel gözetilerek mümkünse uzlaşma yoluyla belirlenmesi ve
               idare tarafından kamulaştırma bedelinin makul sürede ödenmesini teminen yeni bir
               işlem tesisi hususunda, Milli Eğitim Bakanlığı’na ve Mamak Belediye Başkanlığı’na
                                      163
               Tavsiyede Bulunulmasına  karar verilmiştir.
               6.17 SAĞLIK

               Sağlığı bir hak olarak düzenleyen ilk belge niteliğinde olan Dünya Sağlık Örgütü’nün
               (WHO) 1946 tarihli Anayasasının Başlangıç kısmında sağlık,  “Sağlık bir bütün
               olarak fiziksel, ruhsal ve sosyal esenlik durumudur ve yalnızca hastalık ya da maluliyet
               yokluğu değildir. Ulaşılabilir en yüksek sağlık standartlarından yararlanma, ırk, din,
               siyasi görüş, ekonomik ya da sosyal durum farkı gözetilmeksizin her insanın temel
               haklarından biridir.” şeklinde tanımlanmıştır. Söz konusu tanımlamaya bakıldığında
               kavramın sadece hasta olmama durumu gibi dar bir anlamda değil, fiziksel, ruhsal
               ve sosyal açıdan iyilik hali şeklinde ifade edilerek, psikolojik ve sosyal boyutunu
               kapsayacak şekilde tanımlandığı görülmektedir.

               Sağlık hakkı, Anayasamızın 17 nci maddesinde yaşam hakkı çerçevesinde
               tanımlanmış olup, herkesin, yaşama, maddî ve manevî varlığını koruma ve geliştirme
               hakkına sahip olduğu; tıbbî zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin
               vücut  bütünlüğüne  dokunulamayacağı;  rızası  olmadan  bilimsel  ve  tıbbî  deneylere
               tâbi tutulamayacağı; kimseye işkence ve eziyet yapılamayacağı; kimsenin insan
               haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tâbi tutulamayacağı hüküm
               altına alınmıştır. Anayasamızın 56 ncı maddesinde ise herkesin, sağlıklı ve dengeli
               bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu belirtilmiş ve devlete, herkesin hayatını,
               beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak amacıyla sağlık kuruluşlarını
               tek elden planlayıp hizmet verme yükümlüğü yüklenmiş, bu görevini kamu ve özel
               kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine
               getireceği ifade edilmiştir.

               Ayrıca Birleşmiş Milletler Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Sözleşmenin
               12’nci maddesinde, herkesin mümkün olan en yüksek seviyede fiziksel ve ruhsal
               sağlık standartlarına sahip olma hakkı olduğu belirtilmiş ve bu hakkın tam olarak
               gerçekleştirilebilmesi için taraf devletlerce alınacak tedbirler sayılmıştır. Diğer taraftan,
               İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 25’inci maddesinde, herkesin gerek kendisi
               gerekse ailesi için, yiyecek, giyim, mesken, tıbbi bakım, gerekli sosyal hizmetler dâhil
               olmak üzere sağlığı ve refahını temin edecek uygun bir hayat seviyesine sahip olma

               163 2017/4456 numaralı şikâyet başvurusu hakkında verilen 18/10/2017 tarihli Tavsiye Kararı.

                                                                            2017 YILLIK RAPOR  337
   332   333   334   335   336   337   338   339   340   341   342