Page 415 - 2017-yıllık-rapor-SON-PDF
P. 415
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU
uyarmadığı, kendisinin sınav gözetmenine koltuk değneğini dışarıdaki yakınına
gönderebileceğini ifade etmesine rağmen gözetmenin buna gerek olmadığını
bildirdiği bilgisine ulaşıldığı, kılavuzda yasak obje kapsamına alınmış olan koltuk
değneğinin yasak obje olduğunun güvenlik ve sınav görevlilerince de bilinmesi,
böylesi gözle görülür bir objenin en başta, sınav binasına alım esnasında fark edilerek
kontrolün yapılması ve başvuranın binaya alınmaması, en azından sınav görevlisinin
başvuranı uyarmasının İdarenin sorumluluğunda olduğu hususlarının göz ardı
edilmemesi gerektiği, “Sınavın geçersiz sayılması” yaptırımının, sınav binasına yasak
obje ile girmek ve sınav esnasında bu objeyi yanında bulundurmak eyleminin karşılığı
olarak uygulandığı İdare tarafından belirtilmekteyse de, İdarece getirilen yasakların
sınav güvenliğini sağlamaya yönelik olduğu göz önüne alındığında, koltuk değneği ile
sınava girilmesi halinde sınav güvenliğinin riske atıldığına dair bir tespit yapılmadan
böyle bir müeyyidenin uygulanmasının, anılan kural ihlali karşısında ölçüsüz bir
yaptırım olduğu değerlendirilmiş ve bu kapsamda, ÖSYM’nin kanunla verilen görev
ve yetkilerini kullanarak Kanuna uygun ikincil mevzuat ve Kılavuz vb. çerçevesinde
işlem yaptığı; ancak bu süreç içinde İdarenin de kendisinden beklenen sorumluluğu
yerine getiremediği, kural ihlalinin görevlilerce engellenemediği ve bunun sonucunda
uygulanan yaptırımın ölçüsüz olduğu değerlendirilerek somut olay adaleti olarak da
tanımlanabilecek hakkaniyet gereğince başvuranın sınavının geçersiz sayılmaması
gerektiği, bu itibarla İdarece gerçekleştirilen sınavın geçersiz sayılması işleminin
hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, başvuranın
sınavının geçersiz sayılması işleminin iptal edilerek başvuranın mağduriyetinin en kısa
sürede giderilmesi konusunda Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına
Tavsiyede Bulunulmasına , karar verilmiştir.
76
7.2.2 İyi Yönetim Açısından
İyi yönetim kavramı, geniş anlamda, modern yönetimin uymak zorunda olduğu,
sürekli bir gelişim halinde olan, hukuken uygulanabilir veya uygulanamaz, usul ve
esas kuralları birikimini tanımlamaya yardımcı bir araç olarak tanımlanabilmektedir.
İyi yönetim kavramı somutlaştıkça idari ve hukuki bir denetim ölçütü olarak
kabul edilmeye başlamıştır. Bu süreçte, Ombudsmanlık kurumları ve Avrupa
Ombudsmanının gerçekleştirdiği denetimler, doğru idari davranışların ortaya
koyulmasında ve iyi yönetim ilkelerinin gelişiminde önemli rol oynamıştır.
Hukuki bağlayıcılığı bulunmasa da, resmi tutum belgesi olarak AB’nin yönetişim
kavramına yaklaşımını ortaya koyan 25 Temmuz 2001 tarihli Avrupa Komisyonu
tebliği ve müteakip düzenlemeler, iyi yönetişimin temeli olarak beş ilkeyi ön plana
çıkarmaktadır. Avrupa Komisyonu’na göre iyi yönetişimin beş ilkesi, açıklık, katılım,
76 2017/4346 numaralı şikâyet başvurusu hakkında verilen 09/06/2017 tarihli Tavsiye Kararı
2017 YILLIK RAPOR 415